Tanrı’nın kutsal adı Yahve’nin bilinen en eski kullanımı içeren İbranice bir tablet, bir profesörün ‘İsrail’de bulunan en önemli yazıt’ olarak değerlendirilmesiyle dünya çapında heyecan yarattı.
Tabletin önemli bir kalıntı olabileceğini kabul eden Chris Sinkinson, dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Yakın tarihli arkeolojik keşif, Prof. Gershon Galil tarafından ‘İsrail’de şimdiye kadar bulunan en önemli tablet’ olarak tanımlandı. Ancak iddiaları değerlendirirken dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
2cm x 2cm boyutundaki kurşun tablet, Batı Şeria’daki Şilo’da yapılan kazı çalışmaları sırasında arkeologlar tarafından bulundu. Tabletin dış kısmında bazı harflere ait kanıtlar mevcut olsa da, yazıtın kendisi iç kısımda yer almaktadır. Katlanmış kurşunun yok olma riski olmadan açılmasının imkânsız olduğu kanıtlandı, ancak içindeki yazıları ortaya çıkarmak için fotografik tarama teknolojisi kullanıldı. Tableti anlamlandırmaya çalışan iki epigraf (eski yazıtları okuma konusunda uzman kişi), metnin İbranice olduğu ve paralellik adı verilen İbranice yazı stili kullanılarak lanet ifadesi taşıdığı sonucuna vardı.
‘‘Lanetli, lanetli, lanetli, Tanrı Yahve tarafından lanetlendi. Lanetli olarak öleceksin, lanetlenmiş olarak, kesinlikle öleceksin. Yahve tarafından lanetlendi. Lanetlendi, lanetlendi, lanetlendi.’’
Metin, Yeşu zamanında İsrail oğulları tarafından Eval Dağı’nda söylenmiş olabilecek sözlerin bir yankısı olabilir. (Yas. 27-28) Kurşun üzerine yazılmış bu tür lanet yazıları nadir olsa da, benzersiz değildir. Öyle ki, metal üzerine yazı yazma uygulaması Kutsal Kitap’ta bile belirtilmiştir. (Eyü. 19:24)
Keşfi bu kadar önemli kılan şey, tabletin İbranice yazının çok erken bir örneği olması ve Tanrı’nın kutsal adı olan Yahve’nin erken dönem kullanımını içeriyor olmasıdır. Ölü Deniz parşömenlerinden bile 1350 yıl daha eski olduğu düşünülen tabletin, bilinen en eski İbranice metin olduğu tahmin ediliyor.
Tablet, 1980’lerde Eval Dağı’nda yürütülen arkeolojik kazılarında bulunan antik sunağın hafriyatından keşfedildi. Sunağın, MÖ 1400-1200 yılları arasındaki Yeşu dönemine ait olduğuna dair kanıtlar mevcut ve sunağın İsrail oğullarının ‘Vaat Edilen Topraklarda’ Tanrı ile olan antlaşmalarını yeniledikleri yer olduğuna inanılıyor.
1980’lerde başlayan kazı çalışmaları geriye büyük bir hafriyat bırakmıştı. Gözden kaçabilecek nesneleri belirlemek için enkaz elendi, ancak zamanla yeni teknikler gelişti. Scott Stripling liderliğindeki yeni bir ekip, enkazı ıslak olarak elemesi sonucu kurşun tableti keşfetti.
Neden Şüphe Duyuluyor?
Birçok medya kuruluşu tarihi keşfi kutlarken, bilim insanları genel olarak tedbirli yaklaşıyor. Bu durumun bazı siyasi nedenleri var. Öncelikle, kazı çalışması İsrailliler ve Filistinliler arasında tartışmalı bir bölge olan Batı Şeria’da gerçekleşti. Bazılarının ise felsefi nedenleri var. Çünkü Kutsal Kitap’ın güvenilirliğini doğrulayabilecek her şeye karşı kuşkuyla yaklaşanlar mevcut. Ancak, daha önemli nedenler de mevcut. İlk olarak, bir keşfin tam olarak incelemeye tabi tutulmadan kamuoyuyla paylaşılması alışılmadık bir durumdur.
İkincisi, tabletin tarihlendirilmesindeki güçlüktür. Sunağı Eval Dağı’nda bulan Adam Zertal, MÖ 1400-1200 yılları arasına tarihlendirmiştir. Ancak kazı çalışmaları sırasında çıkarılan toprağın tüm bağlamlarını kaybetmesi nedeniyle kurşun tablet için olası tarih aralığı çok daha geniş olabilir. Üçüncüsü, erken dönem yazılarının okunmasındaki güçlüktür. Sina Çölü’nde ve Khirbet Qeiyafa’da bulunan benzer yazıtlar, uzun yıllar devam eden araştırmalarda incelenmiştir. Eval Dağı’ndaki yazıtın İbranice olması nedeniyle, çevirinin doğruluğundan ve kendisine atfedilen döneme ait olduğundan emin olabilmek için geniş bir incelemeye tabi tutulmalıdır.
Tarihi keşif hakkında konuşan Kuzeybatı Sami Dilleri ve Edebiyatı Profesörü Christopher Rollston, ‘‘Zaman zaman ortaya atılan sansasyonel iddialar, filolojik ve epigrafik analizler sonucunda ortadan kalktı. Bundan dolayı bekleyip nasıl sonuçlanacağını görelim’’ dedi.
Eval Dağı’nda keşfedilen lanetli tablet, yakın tarihte keşfedilmiş en önemli yazıt olabilir. Ancak doğruluğunu kanıtlayacak veriler henüz mevcut değil.
KAYNAKÇA: