Erken kilise dönemi hakkında bilgi edinmek için ‘Havariler arasında ilk çağrılan’ Andreas tarafından kurulan Konstantinopolis (İstanbul) Kutsal Makamını ziyaret ettim. İstanbul, Rusya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Kıbrıs, Yunanistan, Polonya ve Arnavutluk’un özerk kiliseleri ve Çekoslovakya, Finlandiya ve Estonya’nın özerk kiliseleri tarafından ana kilise olarak görülen ve Ortodoks Kilisesi’nin ruhani merkezi olan Fener Rum Patrikhanesi’ne ev sahipliği yapmaktadır.
Konstantinopolis adını MS 330 yılında imparatorluk başkentini buraya taşıyan Roma İmparatoru Büyük Konstantin’den almıştır. Konstantin, günümüzde Fatih Camii’nin yerinde bulunan Kutsal Havariler Kilisesi’ne gömülmüştür. İlk Ekümenik Konsil 325 yılında İznik’te toplanmış ve bu konsilde İznik-Konstantinopolis İtikadı olarak adlandırılan Hıristiyan inanç bildirgesi İznik İtikadı ilan edilmiştir. Bu makalede okuyucular, İmparator Büyük Theodosius’un yaşamı ve mirası hakkında daha fazla bilgi edinecek.
İmparator ve Kilise
Sultanahmet Meydanı’nda, eskiden Konstantinopolis Hipodromu olan yerde, I. Theodosius’un dikilitaşı bulunmaktadır. Kaidesinde şu yazıt bulunmaktadır: ”Önceleri direnmiştim; fakat efendimizin emirlerine boyun eğerek, yenilen tiranlar üzerinde üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Her şey Theodosius ve onun ebedi soyuna aittir. Böylece fethedildim ve 3 gün içinde boyun eğdim. Proclus’un yönetimi altında rüzgarların zirvesine doğru yükseldim.”
Peki ama I. Theodosius kimdi? İspanya doğumlu olan Flavius Theodosius, Doğu ve Batı’dan oluşan birleşik bir imparatorluğu yöneten son Roma imparatoruydu. İmparatorlukta paganizme ve Arian sapkınlığına son verdiği için Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle Doğu ve Ortodoks kiliselerinde saygı görür. Öte yandan paganlara karşı uyguladığı baskı ve Selanik’te 7bin kişinin katledilmesi eleştirilmektedir. Milanolu Aziz Ambrose tarafından azarlandıktan sonra tövbe etmiştir. Mark Hebblewhite, Theodosius ve İmparatorluğun Sınırları (Theodosius and the Limits of Empire) adlı kitabında şöyle yazmıştır: ”Beşinci yüzyılın bitmek bilmeyen kilise toplantılarının en önemlilerinden birinde, kendisinden “büyük” ya da “yüce” olarak bahsedilmiştir.”
Konstantinopolis Konsili
Theodosius, Birinci Konstantinopolis Konsili’ni (Hıristiyan Kilisesi’nin ikinci ekümenik konsili) MS 381 yıllarında Topkapı Sarayı’nın dış avlusunda bulunan ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) en eski kilisesi olan Aya İrini Kilisesi’nde toplamıştır. Deno John Geanakoplos, Konstantinopolis ve Batı adlı kitabında şöyle yazmaktadır: “Hıristiyan kilisesinin uzun tarihinde, Konstantinopolis’in Hıristiyan âleminin doğusundaki kiliseler üzerinde üstünlük kurmasını sağlayan, Birinci Konstantinopolis Konsili’dir. Teolojik olarak, bu konsilde Hıristiyan doktrinlerinin temeli olan Teslis tamamlanmış, Kutsal Ruh’un Tanrılıkta Baba ve Oğul ile aynı öze sahip olduğu ilan edilmiştir.”
I. Theodosius Teslis inancını imparatorluk içinde desteklemiştir. K. W. Harl “Beşinci ve Altıncı Yüzyıl Bizans’ında Kurban ve Pagan İnancı” başlıklı makalesinde şöyle yazmıştır: ”İmparator I. Theodosius (379-95), dindarlık ve siyasi hesapların karışımından etkilenerek 391-392 yıllarında yayınladığı üç fermanla tanrılara kurban sunulmasını yasaklamış ve pagan tapınaklarının kapatılmasını emretmiştir. Pagan ibadetleri, devlete ihanet eylemleri olarak sınıflandırıldı. Artık Hristiyanlık, imparatorluğun resmi dini olmuştu.”
Paganizmle Mücadele
Roma İmparatorluğu’nun erken dönem pagan tarihini yazan Zosimus, Theodosius’un Roma Senatosu’na hitaben yaptığı konuşma hakkında şunları söylemiştir: “Theodosius, senatörleri paganizmi terk edip Hıristiyanlığa dönmeye davet etti. Senatörlerin hepsi, kentlerini yaklaşık 1200 yıl boyunca yıkımdan koruyan tanrıları terk etmeyi reddetti. Bunun üzerine Theodosius onlara pagan törenlerinin masraflarının artık devlet tarafından karşılanmayacağını bildirdi: Çünkü devlet fonlarının böyle bir amaç için kullanılmasını onaylamıyordu ve askerlere ödeme yapmak için paraya ihtiyacı vardı. Senatörler, kararı protesto etti. Ancak görmezden gelindiler, devlet yardımları geri çekildi ve sonunda Batı İmparatorluğu yıkıldı”
Zosimus’un pagan ön yargısı tasvirinden anlaşılmaktadır, ancak tasviri Theodosius’un Hıristiyanlığa olan derin inancını ve mücadelesini göstermektedir. Theodosius, Hıristiyanlığın yayılmasına yaptığı katkılardan dolayı Doğu ve Ortodoks Kiliselerinde saygı görmekle birlikte, paganlara yönelik baskısı nedeniyle bazı kesimler tarafından eleştirilmektedir.
KAYNAKÇA: https://christianhistoryinstitute.org/blog/post/theodosius-i-zealous-for-a-christian-empire