Adjunct Professor of Religion at Messiah University and Stevenson University
Onlarca yıllardan beri Batılı misyonerler, seküler antropolog ve tarihçilerin misyonerlerin Hıristiyanlık inancını yaymaya çalıştıkları kültürlerin “altını oydukları”na dair eleştirilerine maruz kalmışlardır. Misyonerlerin girişimleri pek çok durumda yalnızca yeni toprakları ilhak etmeye, yeni ekonomik pazarları bulmaya ve “ilkel” halklara “medeniyet” getirmeye yönelik “seküler” emperyalistlerin faaliyetleriyle keşiştikleri için, misyonerlerin bu “emperyalist” motivasyonları paylaştıklarını sanmak belki doğaldır.…
Tanrı’nın tekliği, teklik hakkındaki insani algımızın ötesine geçer. Tanrı, Üçlük’te varlığını sürdürür, bununla birlikte O tektir. O’nun tekliği, ilahi bir üçlükten oluşur ve bu üçlük özde tek bir varlıktır. Tek olan Tanrı’dan başka tanrı yoktur. Yüzyıllar boyunca, Hıristiyan-Müslüman ilişkilerini zorlayan en büyük sorunlardan biri, tek olan Tanrı’nın, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un tam olarak açıklanamayan…
Yirminci yüzyılın ortasında teolog ve yazar H. Richard Niebuhr, Hıristiyanlar’ın, yaşadıkları kültüre karşı tutumlarını kategorize edecek bir model tasarlamıştır. Niebuhr’un kitabı Mesih ve Kültür, Hristiyanlar’ın çeşitli kültürlerle olan ilişkilerinin milyonlar tarafından anlaşılmasını sağlayan çağdaş bir klasik haline gelmiştir. Niebuhr’un öne sürdüğü beş yaklaşım şöyledir: 1- Mesih ile Kültür Birbirine Karşıttır. Bu yaklaşım, insan kültürünün toptan yozlaşmış…