Vahiy kitabının geri kalanında olduğu gibi, 7. bölümde yer alan 144.000 kişinin kimliği üzerine çeşitli görüşler mevcut. Peki bu kişiler kimdir ve önemi nedir?
Mühürlenmiş olanlar
Bir önceki bölüm (Va. 6:12-17) şu soruyla sona ermektedir: Tanrı’nın ve Kuzu’nun gazabına kim dayanabilir? Yuhanna, bu soruyu yanıtlamaktadır. Öncelikle dünyanın ‘dört bucağı’, dünyanın düz olduğunu öğretmek için kullanılmadı. Tıpkı bir evin dört köşesinin tüm evi temsil etmesi (Eyü. 1:19) ve ülkenin dört köşesinin tüm İsrail topraklarını temsil etmesi (Hez. 7:2) gibi, dört köşe tüm dünyayı temsil eder (Yşa. 11:12; Va. 20:8).
‘Dört rüzgâr’, gelecek olan yargıyı temsil eder. Bunun örneğini Eski Antlaşma’da görürüz (Hez. 5:10, 12); göğün dört ucundan dört rüzgar, tüm Elam ülkesini vurmaktadır (Yer. 49:36; Hez. 37:9; Dan. 7:2; 8:8; 11:4; Zek. 2:6; 6:5; Mat. 24:31; Mar. 13:27). Burada dört rüzgâr tüm dünyayı kapsar. Kutsal Yazılar’ın başka yerlerinde, melekler ve rüzgârlar arasında yakın bir ilişki kurulur (Mez. 104:4). Melekler rüzgârları karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye tutmaktadır. Ardından Yaşayan Tanrı’nın mührünü taşıyan bir melek, karaya ve denize zarar vermek için yetki verilen dört meleğe yüksek sesle bağırır.
Mühür, Tanrı’ya ait olanlara verilen korumayı simgeler (Va. 9:4). Artık Tanrı’nın gazabına üzerlerinde Tanrı’nın mührü olanların dayanabileceğini biliyoruz. Hezekiel 9’da Yeruşalim kötülüklerden dolayı yargılanmak üzeredir. ‘‘Yeruşalim Kenti’nin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy’’ (Hez. 9:4). Yargı gençleri ya da yaşlıları esirgemeyecek, ancak alınlarında işaret olanlara dokunulmayacaktır (Hez. 9:6). Vahiy’de Tanrı tarafından alınlarından mühürlenenler, alınlarında canavarın işaretini taşıyanlarla tezat oluşturur (Va. 13:6; 14:9; 20:4). İnananları, inanmayanlardan ayıran şey, alınlarında kendilerinin ve Baba Tanrı’nın adının yazılı olmasıdır (Va. 14:1; Va. 22:4). Mühürlenenlerin kimliği artık belirlenmiştir. Bunlar İsrail’in her oymağından gelen 144.000 kişidir. Yuhanna daha sonra her oymaktan 12.000 kişiyi listeler. ‘‘Kapıyı bekleyen ona kapıyı açar. Koyunlar çobanın sesini işitirler, o da kendi koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarı götürür’’ (Yu. 10:3).
Oymakların listesi Eski Antlaşma ile uyuşmamaktadır. Yahuda ilk sırada olabilir, çünkü Mesih İsa Yahuda oymağından gelmektedir. Ayrıca Dan’ın atlanmış olması dikkat çekicidir. Onun yerine Yusuf ve Manaşşe vardır. Manaşşe, Yusuf’un soyundan gelmektedir. Bu nedenle Efrayim ve Manaşşe’nin olması beklenir. Uzmanlar, 144.000 kişi konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bazıları sayının gerçek olduğunu ve her oymaktan İsa Mesih’e iman eden Yahudileri gösterdiğini söyler. Dispansasyonel yorumcular ise bu sayının yedi yıllık son sıkıntı döneminde kurtulacak olan Yahudileri ifade ettiğini düşünür.
Öncelikle 144,000 kişinin sembolik olarak hem Yahudileri hem de diğer uluslardan olan tüm Hristiyanları temsil ettiğini söylemek daha mantıklı olmaktadır. Onlar Kuzu’ya sadık kalarak ve zulme katlanarak mücadele eden Tanrı’nın ordusudur. Yuhanna’nın tüm Hristiyanları kastettiğini de düşünebiliriz. Unutulmaması gereken şey, sayıların sembolik oluşudur. Eski Antlaşma’daki on iki oymağı temsil eden on iki sayısının karesi alınarak 1.000 ile çarpabiliriz. Bu nedenle 144.000 kişi, Tanrı’nın halkını belirtmenin sembolik bir yolu olarak anlaşılabilir. İkincisi, Vahiy 5. bölümde aslan ve kuzu görülür. İkisi aynı varlıktır. Vahiy 7’de Yuhanna 144.000 sayısını yeniden işitir. Büyük bir kalabalık görür (Va. 7:9). Sayılamayan çokluk, 144.000’in tüm imanlıları temsil ettiği noktasını güçlendirir.
Üçüncüsü, 144.000 kişinin Yahudi olduğu anlamına gelmez. Yuhanna, iki kez Yahudilerin ‘Şeytan’ın havrası ‘olduğunu söylemiştir (Va. 2:9; Va. 3:9). İnançsız Yahudilerle Hristiyanlar arasındaki roller tersine çevrilmiştir, böylece inançsız Yahudiler Eski Antlaşma’daki Yahudi olmayanların rolünü üstlenmektedir. Dördüncü olarak, eğer İsrail’in her oymağından 12.000 kişi kastediliyorsa ortaya bir sorun çıkmaktadır. Günümüzde neredeyse hiçbir Yahudi hangi oymaktan geldiğini bilmez. Yuhanna’nın zamanında da çoğunun oymağını bilmediği açıktır. Beşinci olarak, Vahiy 14:3’te 144.000 kişi ‘yeryüzünden satın alınmış olanlar’ ve Vahiy 14:4’te ‘pak kişiler’ olarak tanımlanır. Kurtarılanlar, hem Yahudiler hem de Yahudi olmayanlar olmak üzere tüm kurtarılanlar olarak yorumlanabilir.
O’nun lütfuyla kurtulanlar
Altıncı olarak, Yuhanna 144.000 kişiyi ‘kendilerini kadınlarla lekelememiş olanlar’ olarak tanımlar (Va.14:4). Ancak bu dil kesinlikle semboliktir, çünkü bakire olmak Tanrı’yı evlilikten daha çok hoşnut etmez ve evlilik içindeki cinsel ilişkilerin kirletici olduğunu iddia edenler sahte öğretmenlerdir (1.Ti. 4:1-3). Yuhanna, İsrail’i ruhsal fahişeliğe karşı sık sık uyaran Eski Antlaşma’ya atıfta bulunur. 2. Korintliler 11:2, ‘‘Sizleri el değmemiş kız gibi tek ere, Mesih’e sunmak üzere nişanladım’’ der. Belirttiğimiz tüm nedenlerden dolayı 144.000 kişinin sembolizmle yüklü olduğunu ve Tanrı’nın tüm halkına atıfta bulunduğunu düşünmek için gerekçelerimiz var.
Son yargıda Tanrı’nın gazabından kim kurtulacak? Sadece Tanrı’ya ait olanlar ve O’nun tarafından mühürlenenler kurtulacaktır. Aynı zamanda, Tanrı tarafından mühürlenmiş olan bizler gerçek ve yeni İsrail’iz, Rab’bin seçilmiş ve sevilen halkıyız. Bizler de Tanrı’nın gazabını hak ediyoruz, ancak O’nun lütfu ve merhametiyle bağışlandık. Bu da şükran dolu bir övgüye yol açmalıdır. Rab’bin ordusunda olmak, yani ölen ve ölümü yenen Kuzu aracılığıyla barışı ve sevgiyi ilan eden bir orduda olmak, yürekten övgüye yol açmalıdır.
KAYNAKÇA: https://equip.sbts.edu/article/who-are-the-144000-in-revelation-7/