İnsanlık tarihindeki büyük fikirlere bakıldığında veya filozofların sözleri incelendiğinde Yuhanna’daki ‘Söz’ kelimesinden daha etkileyici bir ifade bulunamaz.
Yuhanna, ‘Başlangıçta’ (Yu.1:1) ifadesiyle Müjde’sini Yaratılış 1’deki yaratılış hikayesiyle derinleştirir. Tanrı’nın yüce ve sözle ifade edilemez gerçekliği Yuhanna 1:1-5’de kendini gösterir. Yuhanna, Söz’ü, aracılığıyla dünyanın yaratıldığı, kendisinde yaşam barındıran ve sönmeyen ışık olan Tanrı olarak ilan eder. ‘‘Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi’’ (Yu.1:1-2). Yuhanna bölümünde Üçlü Birlik’in gizemini görebiliriz. Tek Tanrı, ilahi bir üçlükten oluşur ve bu üçlük özde tek bir varlıktır.
‘Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı’ ifadesi, hem karmaşık hem de oldukça basit ancak hayranlık uyandırıcıdır. Yuhanna, okuyucuya adeta bir değerli taş uzatır. Hayranlık uyandıran anlatımdan sonra taşı çevirmeye başlar. Böylece ifadesi tüm yönleriyle hayranlıkla izlenebilir.
Söz, sonsuz merhamete sahip olan Baba Tanrı’nın gücüdür. Söz hem Tanrı’yla birlikteydi hem de Tanrı’ydı. Tanrı ve Söz, eşit, ayırt edilemez, ama yine de farklıdır.[1] Yuhanna, Üçlü Birlik’in gizemini mümkün olan en az sözcükle açıklar. Yuhanna 1:1-2, bizleri duaya ve tapınmaya yönlendirmelidir. Bu ifadeleri tekrarlamalı, üzerinde düşünmeli ve Tanrı’ya tapınarak kabul etmeliyiz.
Yuhanna, Söz’e yapılan bu atıflarda ‘logos’ kelimesini kullanmıştır. Yuhanna Efes’te hizmet verdiğinden, dinleyicileri muhtemelen bu kelimeye aşinaydı. Yuhanna’nın logos ifadesinde ne demek istediğini anlamak iki yönden önemlidir: Birincisi, Eski Antlaşma’da ‘sözün’ kullanımı; ikincisi ise, Yuhanna’nın İsa’yı tanımlarken terimin anlamını nasıl doldurduğudur. Kısacası Yuhanna’nın İsa’dan ‘Söz’ olarak bahsederek ne demek istediğini anlamak istiyorsak, düşüncelerimizin Yunan felsefesi ya da Yahudi geleneği tarafından değil, Eski Antlaşma ve İncil tarafından kontrol edilmesine izin vermeliyiz.
Yaşam Veren Söz
‘Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı’ ifadesi yaratılışa atıfta bulunmaktadır. Ayrıca Baba Tanrı’nın Oğul aracılığıyla var olan her şeyden sorumlu olduğunu ileri sürer. Yaratıcı’nın daimi amacı dışında hiçbir şey yaratılmadı (Yşa. 45:7). Yuhanna, hiçbir tereddüde yer vermeden şunu ileri sürer: ‘Her şey İsa aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.’
Yuhanna’nın 4. ayette ifade ettiği gibi, yaratılmış şeyleri canlı kılan güç O’nun Sözü’ydü. ‘‘Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı’’ (Yu.1:4). Yaşam, İsa’daydı ve bu yaşam her türlü ışığın kaynağıydı. Yuhanna, yaratılışın ve yaşamın Tanrı’nın Mesih’teki varlığından kaynaklandığını ileri sürer. Işık kaynağı, Tanrı’nın Sözü’nde var olan yaşam gücüdür ve karanlık ışığı alt edemez. ‘‘Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi’’ (Yu.1:5). Yuhanna, burada iki ifadeye yer vermektedir: Karanlık, İsa’yı alt edemez. Ölse bile dirilecektir. Çünkü yaşam O’nun içindedir. Karanlıktaki insanlar Tanrı’dan doğmadıkça bu ışığı kavrayamaz (Yu. 1:13). Karanlık ışığı alt edemez, tıpkı yaratılışın Yaratıcı’yı alt edemeyeceği gibi. Kötülüklerini gizlemek için ışıktan kaçanların da Ruh’a ve yaşam sözlerine ihtiyacı vardır.
Yuhanna 1:14’te yer alan ‘‘Söz, insan olup aramızda yaşadı’’ ifadesine kadar Söz’ün İsa olduğu belirtilmemiştir. Söz beden aldı. Tanrı, insan oldu. İsa beden aldığında Söz olmaktan çıkmadı. ‘Aramızda yaşadı’ ifadesi ‘aramızda konakladı’ olarak da çevrilebilir. Yuhanna, Eski Antlaşma’nın Grekçe çevirilerinde Buluşma Çadırı’na atıfta bulunmak için kullanılan isme karşılık gelen fiili kullanır ve böylece Tanrı’nın Buluşma Çadırı’nda İsrail halkının arasında yaşadığını hatırlatır.[2]
14. ayette Yuhanna, Tanrı’dan doğan, İsa’yı kabul eden ve O’nun adına iman eden diğer kişiler hakkında şöyle yazar: ‘‘O’nun yüceliğini gördük.’’ Işık olan İsa ile yüceliğin sergilenmesi arasında bir bağlantı görülmektedir. Tanrı’dan doğanlar Tanrı’nın Mesih’teki işlerini görerek ışıktan kaçmak yerine O’na yaklaşırlar (1:14; 2:11; 3:21).
Oğul’da Baba’nın mükemmel görünümüne şahit olduk. Tanrı ışık verdi. Işık dünyaya geldi. Karanlık, ışığı ne kavrayabilir ne de üstesinden gelebilir. Işığı öldürdüler, ancak ölüm onu alt edemedi.
Dipnotlar
[1] For syntactical refutation of the New World Translation of the Jehovah’s Witnesses, see Daniel B. Wallace, Greek Grammar beyond the Basics: An Exegetical Syntax of the New Testament (Grand Rapids, MI: Zondervan, 1996), 41, 266–269.
[2] See James M. Hamilton Jr., God’s Indwelling Presence: The Holy Spirit in the Old and New Testaments, NAC Studies in Bible and Theology (Nashville: B&H Publishing, 2006).
KAYNAKÇA: https://equip.sbts.edu/article/whats-john-saying-when-he-calls-jesus-the-word/