Kilisenin ilk yüzyıllarında Gnostisizm, Ariusçuluk ve Pelagianizm gibi sapkın öğretiler görüldü. Bu sapkın öğretilerin bazıları Hristiyanlık tarihi boyunca zaman zaman ortaya çıkmıştır. Örneğin, postmodernizmin ruhsallığa olan ilgisi, Hristiyanlığa karşı olsa da, ikinci ve üçüncü yüzyıllarda kilisede görülen Gnostisizm’e karşı verilen mücadeleyle birçok benzerliğe sahiptir. Tarihi süreçte Hristiyanların Gnostisizme karşı mücadelesi, günümüzde postmodern inanca karşılık vermenin yollarını açmaktadır.1 Ya da İslamiyet’in Üçlü Birlik’e ve İsa Mesih’in kimliğine karşı tutumu ele alınabilir.2
Bazı Hristiyanlar bu konularda yanıt vermede zayıf kalmaktadır. Çünkü Üçlü Birlik ve İsa Mesih’in doğası hakkında yeterince vaaz duymamaktadır. Bu konularda Kilise Babaları bizlere yardımcı olabilir. Şamlı Ioannis ya da Doğu dünyasında tanınan adıyla Yuhannâ ed-Dımaşkî, bu konulara açıklayıcı yanıtlar verdi.3 Rana Kabbani adlı tarihçi, yazdığı kitapta Ioannis’e eleştiride bulunur.4 Şamlı Ioannis, sert bir dil kullanmaktadır, ancak aynı zamanda Kuran’ı Arapça olarak okuduğu oldukça açıktır.5
Doğu Kilisesi’nin babalarından olan Ioannis’in diğer bir adı, Süryani Hristiyanlar arasında yaygın bir isim olan Masur’dur.6 Büyükbabası Masur ibn Sargun, dönemin yönetiminde etkili bir isim oldu. Ioannis’in babası İbn Mansur, son derece dindar bir Hristiyan olarak biliniyordu. Ayrıca Suriye’nin en güvenilir yetkililerinden biriydi. Ioannis, Halife Abdülmelik’in kilit danışmanı olarak babasının yerini aldı. Kamusal alanda uzun bir süre hizmet etti. Ancak manastır hayatını yaşamak üzere sekizinci yüzyılın başlarında görevinden ayrıldı. Üretken bir yazardı. ‘Sapkınlıklar’ ve ‘Bir Hristiyan ile bir Müslüman arasında diyalog’ adlı eserlerde tartışmalı konulara vurgu yapmıştır.8 Sapkınlıklar eseri, İslamiyet üzerine açıklamalarda bulunarak başlıyor. İslam’ın kendi bölgesindeki siyasi hâkimiyetine işaret etmektedir.
İhlas suresi 1-3 şöyle der: ‘‘De ki; O Allah bir tektir. Allah eksiksiz, sameddir. Doğurmadı ve doğrulmadı.’’ İsa’nın bir kul olduğuna ve Harun’un kız kardeşi Meryem’den babasız olarak dünyaya geldiğine inanılır. Nisa 156-158 ise, ‘‘Bir de inkârlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve ‘‘Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük’’ demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Fakat Allah onu kendisine yükseltmiştir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir’’ der.
Ioannis, eserinde bu iddianın Gnostisizm’den köken aldığını belirtmektedir.10 İsa’nın günahkârlar için geldiği inancı Hristiyanlığın merkezinde yer almaktadır. Mesih, günahlarımız için ölmediyse, kurtuluşa sahip değilizdir. Mesih, ölümden dirilmediyse, ona iman edenler de dirilmeyecektir. İsa’nın çarmıha gerilmediği iddiası, hiçbir ciddi tarihçi arasında benimsenen bir düşünce değildir.11
Ioannis, Üçlü Birlik üzerine açıklamalarına devam eder. ‘‘Mesih’i, Tanrı’dır ve Tanrı’nın Oğlu’dur diye tanıtıyoruz. Peygamberlerin ve Kutsal Yazıların aktardığı budur diyoruz. Tanrı’nın Oğlu olduğunu söylerken yanıldığımızı söylüyorsanız, şunu bilin ki, bize bunu öğreten ve aktaran peygamberlerdir.’’12
Burada Ioannis, Üçlü Birlik’e karşı yöneltilen asılsız iddialarla mücadele etmektedir. Üçlü Birlik’in ve İsa’nın doğasının karmaşık olduğunu iddia edenlere karşı İslam’ın tek tanrılı inancı daha sade ve çekici gelmiş olabilir.13 Ancak Ioannis’in belirttiği gibi Mesih’in ilahi doğası Kutsal Yazılar’da yer alan bir gerçektir. Hristiyanlar Üçlü Birlik’e inanır. Bu nedenle, bu gerçekler hakkında bir anlayışa sahip olmaya çalışmalıdırlar.
Nisa 171 şöyle der: ‘‘Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Îsâ Mesîh ancak Allah’ın elçisidir, Allah’ın Meryem’e ulaştırdığı kelimesidir ve O’ndan bir ruhtur. Şu halde Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Tanrı) üçtür” demeyin, bundan vazgeçin; hakkınızda hayırlı olan budur. Allah ancak bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Güvenmek ve dayanmak için Allah yeter.’’ 15 Yeni Antlaşma bu konuda neler söylüyor? Rabbimiz İsa’nın buyruğu nedir? Üçlü Birlik’in anlaşılması güç olabilir, ancak İncil’deki bir gerçektir.
Hristiyan inancının özünü açıklayan Şamlı Ioannis, İsa aracılığıyla sağlanan kurtuluş hakkında şunları söyledi: ‘‘Rab İsa Mesih’in gelişinden bu yana sunaklar ve putlar yıkıldı. Yerine Tanrı bilgisi aşılandı. Yaratılmamış tek gerçek olan ve her şeyin Yaratıcısı olan tek Tanrı’ya tapılır. Diriliş umudu, Mesih İsa aracılığıyla verildi. Hepsinden daha harikası, tüm bu şeylerin çarmıh yani ıstırap ve ölüm aracılığıyla gerçekleşmesidir. Tanrı bilgisinin Müjdesi tüm dünyaya duyuruldu ve Mesih karşıtları savaşlarla veya silahlarla yenilgiye uğratılmadı. Daha ziyade, güçlü kişilere üstün gelenler yani çarmıha gerilmiş İsa’yı duyuranlar, silahsız, yoksul, eğitimsiz, işkenceye ve ölüme maruz bırakılan kişilerdi. Çünkü çarmıha gerilen İsa’nın her şeye yeten gücü onlarla birlikteydi. Korkunç olan ölüm yenildi. Tüm bunlar Mesih’in gelişinin sonucu ve O’nun sonsuz gücünün işaretleridir. Ey Mesih, bilgelik ve güç, Tanrı’nın Sözü ve Her Şeye Gücü Yeten! Biz aciz insanlar Sana nasıl karşılık verebiliriz? Çünkü her şey Senindir. Sen, sadece kurtuluşumuzu istiyorsun. Bizlere kurtuluş bahşettin ve sonsuz iyiliğinle seni kabul edenlere karşı merhametlisin.’’16
NOTLAR
- A good example in this regard is a DMin thesis by Rev. M.Todd Wilson of Munford, Tennessee, that I am currently supervising, “Back to the Future: Irenaeus as a Pastoral-Preaching Model for Answering Encroaching Neo-paganism in the Contemporary Evangelical Church” (DMin thesis, Knox Theological Seminary, forthcoming).
- For this point, I am indebted to a conversation with a close friend and my one-time student, Scott Dyer of Burlington, Ontario, July 2010.
- For the life and thought of John of Damascus, see the definitive study by Andrew Louth, St. John Damascene: Tradition and Originality in Byzantine Theology (Oxford: Oxford University Press, 2002). For brief sketches, see also Thomas FitzGerald, “John of Damascus,” in The Encyclopedia of Christianity, ed. Erwin Fahlbusch et al., trans. Geoffrey W. Bromiley (Grand Rapids: Eerdmans; Leiden: E. J. Brill, 2003), 3:70–71; Bonifatius Kotter, “Johannes von Damaskus,” in Theologische Realenzyklopädie, ed. Gerhard Müller (Berlin: Walter de Gruyter, 1988), 17:127–32. An English version of his writings is available in Frederic H. Chase Jr., Saint John of Damascus: Writings, The Fathers of the Church 37 (New York: Fathers of the Church, 1989).
- Letter to Christendom (London: Virago, 1989), 4.
- See Daniel J. Sahas, John of Damascus on Islam: The “Heresy of the Ishmaelites” (Leiden: E. J. Brill, 1972), passim; Louth, St. John Damascene, 76–83.
- Sahas, *John of Damascus on Islam*, 7.
- For translations, see Chase, Saint John of Damascus, 153–60; Sahas, *John of Damascus on Islam*, 133–41; and Kevin P. Edgecomb, “St. John of Damascus on Islam,” *Biblicalia*, accessed September 7, 2007, http:// www.bombaxo.com/blog/?p=210.
- For translations, see John W. Voorhis, “The Discussion of a Christian and a Saracen. By John of Damascus,” *The Moslem World* 25 (1935): 266–73; Sahas, *John of Damascus* on Islam, 143–55.
- Edgecomb, “St. John of Damascus on Islam.”
- Qur’an 4.157–58. Yet, there are two other texts, Qur’an 3.54–55 and 19.29–34, that imply that Christ died.
- F. P. Cotterell, “The Christology of Islam,” in *Christ the Lord*, ed. Harold H. Rowdon (Leicester: InterVarsity, 1982), 290–95, passim; Geoffrey Parrinder, *Jesus in the Qur’ãn* (New York: Barnes & Noble, 1965), 116.
- Edgecomb, “St. John of Damascus on Islam.”
- he simplicity of Islam as opposed to Christianity’s complexity is well seen in the architectural differences between churches from this era and mosques. The great church of S. Apollinaire that was built in the 530s near Ravenna in northern Italy, for example, is richly decorated with highly ornate mosaics designed to impress the observer and convince him or her that Christianity is a faith marked by “royal splendour.” By contrast, the Great Mosque of Cordoba, built after the conquest of Visigothic Spain in the first two decades of the eighth century, is devoid of any images and extremely simple in design and ornamentation. This simplicity in architectural design matched the simplicity of Islamic theology and proved to be attractive to some. See Yoram Tsafrir, “Ancient Churches in the Holy Land,”* Biblical Archaeology Review* 19, no. 5 (October 1993): 30; Robert Milburn, *Early Christian Art and Architecture* (Aldershot: Scholar Press, 1988), 173.
- The simplicity of Islam as opposed to Christianity’s complexity is well seen in the architectural differences between churches from this era and mosques. The great church of S. Apollinaire that was built in the 530s near Ravenna in northern Italy, for example, is richly decorated with highly ornate mosaics designed to impress the observer and convince him or her that Christianity is a faith marked by “royal splendour.” By contrast, the Great Mosque of Cordoba, built after the conquest of Visigothic Spain in the first two decades of the eighth century, is devoid of any images and extremely simple in design and ornamentation. This simplicity in architectural design matched the simplicity of Islamic theology and proved to be attractive to some. See Yoram Tsafrir, “Ancient Churches in the Holy Land,”* Biblical Archaeology Review* 19, no. 5 (October 1993): 30; Robert Milburn, *Early Christian Art and Architecture* (Aldershot: Scholar Press, 1988), 173.
- Qur’an 4.171. See also Qur’an 5.72–73 and 5.116–17, which include Mary in the Trinity.
- An Exact Exposition of the Orthodox Faith* 4.4, in Chase, *Saint John of Damascus*, 338–39, altered.
KAYNAKÇA: https://equip.sbts.edu/article/church-history-will-help-defend-faith/