Benedict’in yönetimi altındaki keşişler, oldukça mutsuzdu. Hatta bir kadeh şaraba zehir ekleyerek Benedict’e ikram ettiler. Benedict, içmeden önce şarabı kutsadı.
Papa I. Gregory tarafından anlatılan hikayeye göre, Benedict’in kutsamasından sonra cam paramparça oldu ve şarap yere döküldü. Benedict, kadehin içinde zehir olduğunu anlamıştı. Keşişleri çağırdı ve onları bağışladığını söyledi. Onları şu sözlerle salıverdi: ‘‘Yolunuza gidin ve kendinize uygun bir baba arayın. Çünkü artık sizlerle kalmayı arzulamıyorum.’’
Benedict’in aşırı katı biri mi yoksa ilk keşişlerin sadece inatçı mı olduğunu bilmiyoruz. Benedict’in keşişler için kurallar yazması Batı’da manastırcılığın gelişmesine katkıda bulunmuştur. Yaşamı hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Ancak biyografisinde genellikle mucizelerinden bahsedilir. Örneğin, bir kayadan su çıkardığı veya ölüleri dirilttiği gibi.
Benedict, Roma İmparatorluğu dağılırken dünyaya geldi. Gençken Roma’ya taşındı. Ancak pagan tanrılarını ve çeşitli ahlaksızlıkları görünce kenti terk etti. Roma’nın doğusundaki Subiaco’da bir mağaraya çekildi. Burada keşiş olarak yaşadı ve yoklukla mücadele etti. İnsanlarla teması oldukça kısıtlıydı.
Kendisine hayranlık duyan bir keşiş tarafından yemeği getiriliyordu. Keşiş, yemeği mağaranın üstünden kendisine sarkıtıyordu. Benedict, bedenini terbiye etmek için çaba gösterdi. Gregory’ye göre bir zamanlar şehvet günahıyla mücadele eden Benedict, giysilerini çıkararak dikenler arasında koşmaya başladı. Bedeni parçalanıyordu, ancak bu vesileyle ruhundaki yaranın şifa bulduğuna inanıyordu.
Sade yaşamı ve mucizeleri duyuldukça giderek daha fazla keşiş ona bağlanmaya başladı. Küçük bir manastırın başkeşişi olmayı gönülsüzce kabul etti. Ancak manastırda yaşanan cinayet girişiminin ardından tekrar yalnızlığa döndü. Keşişler onu takip etmekten vazgeçmedi. Kısa süre içinde her birinde 12 keşiş bulunan 12 manastır kuruldu.
Yerel din adamlarının kıskançlığı Benedict’i rahatsız ediyordu. Bundan dolayı yanındaki keşişlerle birlikte Roma’nın güneyinde yer alan bir dağda manastır kurdu. İsmi duyulmaya devam etti. Got kralı Totila kendisini ziyarete geldi. Benedict, Roma tanrısı Apollon’a adanmış bir sunak gördüğünde putları parçaladı ve orayı Hristiyan tapınağı haline getirdi.
Benedict’in Kural kitabı (Regula Benedicti) manastır yaşamını şekillendirdi. Kitapta yoksulluk, iffet ve itaat yeminlerinin yanı sıra, ortak yaşam, çalışma, ortak yiyecekler ve gereksiz konuşmalardan kaçınma konuları anlatılıyordu. Benedict, keşişlere hoşgörüyle yaklaştı. Fiziksel olarak zayıf olanlara merhametliydi. Zayıflıklara ve başarısızlıklara karşı hoşgörülüydü. Benedict, ‘‘Kuralları belirlerken, sert veya külfetli hiçbir şeyin yer almamasını umuyoruz. Ancak kurallar herkesin iyiliği ve sevginin korunması adına sizleri bazı durumlarda katı olmaya sevk edebilir’’ ifadelerinde bulundu.
Kural adlı eseri, manastır yaşamında model haline gelen merhamet ve disiplininin birleşimiydi. Yaşama gözlerini yuman Benedict, kız kardeşi Scholastica’nın yanına defnedildi.
KAYNAKÇA: https://www.christianitytoday.com/history/people/moversandshakers/benedict-of-nursia.html