Yahudi metinlerine başvurmak gibi yaygın bir uygulamaya rağmen, Pavlus’un Mektupları’ndaki bölümlerin tarihsel olarak okunmasında geleneksel ve tarihsel çalışmalar sınırlı kalmıştır.
Ayrıca bu çalışmalar arasında çeşitli yaklaşımlar ve görüş ayrılıkları mevcuttur:
1) Pavlus sonrası Yahudi metinlerinin öğretici olarak kabul edilip edilmeyeceği;
2) karşılaştırılabilecek bir olayı neyin oluşturduğu;
3) belirli bir metni etkilemiş olan bir gelenekten söz edilmesi.
Bu çalışma, geleneksel ve tarihsel olarak Kutsal Yazılar’a ait olan, 1 Korintliler 10:4, Galatyalılar 6:16 ve Romalılar 5:12-21 bölümlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu üç bölüm yorumlayıcı ifadeler içermektedir. Bundan dolayı hem önceki hem de ardışık Yahudi yorum metinleriyle karşılaştırılabilir. Artzamanlı bir karşılaştırma durumunda, Pavlus’un mektuplarını ve Yahudi metinleri sadece bir veya birkaç ortak özelliğe bakarak bu metinleri yan yana koymanın daha spesifik ve güvenilir yolu uygulanır. Yukarıda bahsedilen üç bölümde Yahudi yorum metinleriyle konumlandırmaya çalışarak, mektuplardaki Yahudi gelenekleri incelenebilir.
Araştırmanın daha ayrıntılı bir tartışması, Eski Antlaşma’nın, Yeni Antlaşma’nın ve erken dönem Yahudiliğin birleştiği yerde, yani 1. Korintliler 10:4, Galatyalılar 6:16 ve Romalılar 5:12-21’de yaşanmaktadır. Yeni Antlaşma’yı Yahudi kaynaklarıyla karşılaştırmaya yönelik bazı tutumları tartışan çalışma, haham yazılarını Yeni Antlaşma ile karşılaştırmanın yanı sıra, hermenötik (yorumlama) kural listelerini Yeni Antlaşma çalışmaları için kabul etmeye odaklanmaktadır. Tartışmalar ışığında, Pavlus’un mektuplarının ilgili Yahudi metinler ışığında incelenmesine izin verecek metodoloji (yöntem bilimi) hazırlanmıştır.
Yaklaşım, hem paralelomani* hem de paralelofobi* tuzaklarından kaçınmaya çalışır. Bu, karşılaştırılabilir Yahudi kaynakları ışığında üç mektubun tartışılması için zemin hazırlar. İlk bölüm, Pavlus’un I. Korintliler 10:4’ü yazmak için yararlanmış olabileceği çeşitli kaynakları inceler. Süleyman’ın Özdeyişleri’nin ve Şam Belgesi’nin Pavlus tarafından kullanılmış olma ihtimalinin düşük olduğu görülmektedir. Araştırma, mektuplardaki yorumlamaya göz atmanın büyüleyici beklentisinin yanı sıra, Pavlus’un Ferisi veya Yahudi taraftarı olduğu iddiasını desteklemektedir. Ayrıca, çalışma, haham yazılarının Pavlus’tan daha geç dönemde olduğu veya tarihlemenin zor olduğu gerekçesiyle reddedilmesinin metodolojik olarak altını çiziyor.
Galatyalılar 6:16’daki ikinci kısım, Pavlus’un esrarengiz ifadesinde ‘Tanrı’nın İsraili’nin’ (εἰρήνη ἐπʼ αὐτοὺς καὶ ἔλεος, καὶ ἐπὶ τὸν Ἰσραὴλ τοῦ θεοῦ) kimliğini tespit etmeye çalışır. Yakın zamanda yapılan iki çalışma, Pavlus’un bu kutsama için olası kaynaklarını inceledi. Michael Bachmann Hanok 1. bölüme başvururken, Gregory Beale Yeşaya 54’ün Septuagint çevirisine başvurur. Bachmann, Septuagint’i fazla dikkate almazken, Beale Hanok 1. bölümü ihmal eder. Bu bölümde Yeşaya 54 ve Hanok 1, Pavlus’un ifadelerine benzerlik gösteren yorumsal bir yöntem önermek için kullanılmıştır. Galatyalılar 6:16’yı Yahudi geleneklerinin bu yörüngesine yerleştirmek, ‘Tanrı’nın İsrail’i’ ifadesinin tanımlanmasını sağlar. Ayrıca Galatyalılar 6:16’nın özelliklerine de yer verilir. Bu bölümdeki ‘Tanrı’nın İsraili’ hakkındaki bulgular mevcut bir azınlık konumunu desteklerken, gelenekçiler tarafından çizilen yorumsal yöntem, şimdiye kadar ele alınmayan yeni çıkarımlar içermektedir. Ayrıca, ‘Tanrı’nın İsraili’ açısından, bu geleneksel – tarihsel araştırmanın sonucu, gramer, sözlük ve bağlamsal araştırmaların bulgularını doğrulamaktadır. Sonuç olarak, çalışmanın sonuçları, Galatyalılar 6:16’daki çoğunluğun ‘Tanrı’nın İsraili’ hakkındaki görüşüne meydan okur.
Son bölümünde Romalılar 5:12-21 ele alınır. Bu ayetlerde Pavlus günahın, Adem’den sonra, Musa’dan sonra ve İsa Mesih’ten sonra tarihsel bir açıklamasını verir ve onun öldürücü etkisini bildirir. Pavlus, Adem’i gelecek Kişi’nin örneği olarak tanıtır ve Mesih aracılığıyla verilen karşılıksız armağanı, ölümün egemen olduğu dünyada yaşam veren bir alternatif olarak açıklar. Pavlus, Adem ile Mesih’i, günah ve doğruluğu, ölümü ve sonsuz yaşamı yan yana getirmektedir. Bu durum kaynakların, özellikle de Yahudi kaynaklarının kullanımına işaret edebilir. Geleneksel yaklaşıma dayanan bu çalışma, Pavlus’un bu tür kaynakları kullanmasını ve potansiyel olarak başkalarının da Pavlus’un ifadelerini kullanmış olmasını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu bölüm öncelikle Pavlus’un metniyle önemli ölçüde örtüşen çeşitli Yahudi metinlerini seçmektedir. Bu durum, geleneklerin Pavlus’un metninin de bulunduğu yorumsal bir yörüngede hizalanmasına izin verir. Araştırmanın sonuçları, Yahudi geleneklerinin gelişimi ve Pavlus’un ‘Yahudiliği’ hakkında daha fazla fikir sunmaktadır. Bununla birlikte, sadece Pavlus’un Yahudi kaynaklarını kullanması değil, aynı zamanda Pavlus’un ifadelerinin veya mektuplarında yer alan ifadelerin diğer Yahudi metinlerinde toplanıp yeniden şekillendirilmiş olma ihtimali de vardır.
Bu bölüm Raymond Martini tarafından yazılan Pugio Fidei adlı eser dahil olmak üzere bazı önemli Yahudi metinleri hakkında yeni gözlemler içerir. Ayrıca Yeni Antlaşma çalışmalarında yeterince ele alınmamış olan Self-Glorification ilahisindeki acı çeken figüre daha fazla dikkat çeker. Özetle bu çalışmanın odak noktasının gelenek-tarihsel olduğu söylenebilir. Ayrıca Yahudi kaynakları ve ilgili Pavlus’un mektupları arasında şimdiye kadar yapılmış olandan daha kapsamlı bir sistematik karşılaştırma sunar. Bu durum, 1. Korintliler 10:4, Galatyalılar 6:16 ve Romalılar 5:12-21’in mevcut Yahudi yorumlarını içerdiğini gösterir. Bazen Pavlus’un metinlerinde uygulanan yorumsal mantığın günümüz Yahudi metinleriyle paralellik gösterdiği bile gözlemlenebilir. Yahudi yorum geleneklerine odaklanılan bu çalışmada, bazı dikkate değer yorumlama ile teolojik ve karşılaştırmalı dini gözlemlere yer verilmiştir.
Not:
Paralelomani: Tarihsel analizde, İncil eleştirisinde ve karşılaştırmalı mitoloji/dinde, yazarların görünür benzerlikleri algıladıkları ve tarihsel temel olmaksızın paralellikler ve analojiler kurdukları bir olguya (mani) atıfta bulunmak için kullanılmıştır.
Paralelofobi: İncil ve İncil dışı metinler arasındaki en ufak bir benzerlik durumunda, İncil’in benzersizliğinin ve bağımsızlığının eleştirilmeden kabul edilmesidir.
Kaynakça: https://tyndalebulletin.org/article/27675-paul-s-use-of-jewish-traditions