Perpetua’nın nasıl iman ettiği ve iman hayatını nasıl yaşadığı konusunda detaylı bilgiye sahip değiliz. Ancak tutukluğu sürecinde yazdığı günlüğü sayesinde son günlerinde neler yaşadığını öğrenebiliriz. Perpetua, üçüncü yüzyılın başlarında kocası, oğlu ve kölesi Felicitas ile birlikte Kartaca’da (günümüz Tunus’ta) yaşayan soylu bir kadındı. O dönemde Kuzey Afrika, Hristiyanlığın merkezlerinden biriydi. İmparator Septimius Severus’un Hristiyanlığı yasaklamasıyla ilk tutuklanan imanlılardan biri Perpetua oldu. Babası pagandı. Perpetua’dan inancını inkar etmesini istemek için hapishaneye geldi. Babasının isteği üzerine Perpetua, ‘‘Baba, karşımda duran vazoyu görüyor musun? Onu başka bir isimle anabilir misin’’ diye sordu. Babası, ‘‘Hayır’’ diye yanıtladı. Perpetua, ‘‘Bende farklı bir şekilde çağrılamam. Ben Hristiyan’ım’’ diye karşılık verdi.
Perpetua kısa bir süre sonra hapishanenin daha iyi bir yerine taşındı ve çocuğunu emzirmesine izin verildi. Duruşma yaklaşırken babası Perpetua’yı yeniden ziyaret ederek, ‘‘Kızım, ak düşmüş başıma acı. Eğer baban olarak anılmayı hak ediyorsam, seni tüm kardeşlerinden üstün tuttuysam ve bu yaşına dek güzel bir hayat sunduysam babana acı’’ dedi. Perpetua, bu söz üzerine babasının elini öptü. Babası konuşmaya devam ederek, ‘‘Beni insanların önünde küçük düşürme. Kardeşlerini, anneni, teyzeni ve sensiz yaşayamayacak olan çocuğunu düşün. Gururundan vazgeç’’ dedi.
Babasının sözlerinden etkilenen ancak imanına bağlı kalan Perpetua, ‘‘Her şey Tanrı’nın isteğine uygun şekilde gerçekleşecek. Buna emin olabilirsin. Çünkü Rab bizleri terk etmez. Hepimiz O’nun gücü altındayız’’ dedi. Duruşma gününde Perpetua ve arkadaşları vali Hilarianus’un huzuruna çıkarıldı. Önce Perpetua’nın arkadaşları sorgulandı. Her biri Hristiyan olduğunu ikrar etti. Daha sonra vali Perpetua’yı sorgulamaya başladı. Sorgulamanın başlamasıyla Perpetua’nın oğlunu kucağında taşıyan babası odaya girdi. Babası yeniden, ‘‘İnancını inkar et. Bebeğine acı’’ diye haykırdı.
Bebeğini emziren bir anneyi infaz etmek istemeyen Hilarianus, ‘‘Babanın ak düşmüş başına acı, daha küçücük olan çocuğuna acı. İmparatorun yüceliği için kurbanları sun’’ dedi. Perpetua, ‘‘Yapmayacağım’’ diye karşılık verdi. Vali, ‘‘Hristiyan mısın’’ diye sordu. Perpetua, ‘‘Evet Hristiyanım’’ dedi.
Babası bir kez daha Perpetua’ya yalvardı, ancak vali susması için askerlerin yaşlı adamı dövmesini emretti. Ardından Perpetua ve arkadaşları arenada ölüm cezasına mahkum edildi. Perpetua, arkadaşları ve kölesi Felicitas arenaya girdiğinde vahşi hayvanlar ve gladyatörler de oradaydı. Öfkeli kalabalık kan görmek istiyordu. Kısa sürede beklentileri gerçekleşti.
Vahşi hayvanlar imanlılara saldırdı. Perpetua yere düştü ve dağılan giysisini düzeltti. Ardından Felicitas’a yardım etmek için ayağa kalktı. Sonra bir leopar serbest bırakıldı ve imanlıların giysileri anında kana bulandı. Ardından Perpetua, Felicitas ve arkadaşları sırasıyla kılıçla şehit edildi.
KAYNAKÇA: https://www.christianitytoday.com/history/people/martyrs/perpetua.html