Pagan uygulamaları ile Hristiyanlık’taki ibadet ve özel günler arasında ilişkiler ilginç olabilir. Ancak bu ilişkilerin İsa’nın hayatına yönelik Yeni Antlaşma söylemlerinin tarihsel olarak doğru olup olmadığıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Uzun zamandır bazı iddialar ortaya atılmaktadır. Antik çağlarda bile, Hristiyanlığı eleştirenler Hristiyan öğretileri ile Pagan mitleri arasında bazı benzerlikler fark etti. İkinci yüzyılın sonlarında, Celsus adlı bir pagan filozof, Hristiyanları ‘Danae ve Melanippe, Auge ve Antiope’ mitlerini kullanarak doğuş hikâyesi iddiasını ortaya atmakla suçladı. Daha yakın bir tarihte ise Marvin Meyer ve Robert Price gibi şüpheci bilim insanları, İsa’nın dirilişi ile Paganizm’deki ölen veya dirilen tanrı mitleri arasında yakın ilişki olduğunu iddia etti. Aslında eleştirmenler şunu iddia etmektedir: ‘‘Kutsal Kitap’taki İsa’nın mucizevî doğumu ve ölüp yeniden dirilmesi öğretisi, pagan mitleriyle benzerlik göstermektedir. Bundan dolayı, erken dönem Hristiyanları bu mucizeleri Hristiyanlık öncesi inançlara dayandırarak ortaya atmış olmalıdır.’’
Mitler ile Müjde kitapları (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) arasında yüzeysel bazı benzerlikler mevcut. M.S 1. yüzyıldan önce Osiris, Adonis, Attis ve Horus gibi Mısır tanrılarının mitleri ölüm ve yeniden doğuş hikâyelerini içeriyordu. İddialara göre Persler, bir bakireden doğan, ölen ve sonra ölümden dirilen Mitras adlı tanrıya tapıyordu. Kutsal ekmek ve asmanın meyvesi, bazı gizem kültlerinde görülmektedir. Öyleyse insanlar İsa’yı pagan tanrılarından neden farklı görsün? İsa’nın Yeni Antlaşma hikâyeleri, 2.000 yıldır varlığını sürdüren eski bir gizem kültünün kurgusal mitini temsil ediyor olabilir mi? Ya da İsa’nın zamanına ilişkin kayıtlarda farklı bir şey mi var? İddialar Yeni Antlaşma’daki Müjde kitapları ile karşılaştırıldığında, İsa ile sözde pagan benzerlikleri arasındaki ayrım, en az iki nedenden dolayı belirgin hale gelmektedir. Öncelikle, pagan mitleriyle benzerliğin, iddia edildiği kadar benzer olmamasıdır. İkincisi ise, sözde benzerliklerin çoğu, Müjde kitaplarındaki gerçek öğretiler yerine, bazı Hristiyan uygulamaların esas alınmasıyla ilgilidir.
1-Benzerlikler, O Kadar Benzer Değil
Öncelikle, sözde pagan benzerliklerinin çoğunun sanıldığı kadar benzer olmadığının farkına varmak önemlidir. Gerçek kaynaklardan incelendiğinde mitlerle Yeni Antlaşma arasındaki benzerliklerin çok az ortak noktası olduğu görülmektedir. Örneğin, bazı pagan mitlerinde ölen ve yeniden dirilen tanrılar mevcut. Ancak bu tanrılar her yıl ölüp yeniden dirilmektedir. Bu, İsa Mesih’in insanlığın günahını ortadan kaldıran fedakârlığı ile benzerlik taşımıyor. Pagan mitlerindeki mucizevî doğumlar ise genellikle ölümlü bir kadının tanrı ile cinsel ilişkisi sonucunda gerçekleşmektedir.
Varsayılan benzerliklerin iddia edildiği kadar benzer olmadığını göstermek için genellikle Yeni Antlaşma’nın öncülü olarak sunulan Mitras efsanesine değinelim.
Mitras’ın mucizevî doğumu nasıl gerçekleşmiştir?
Bazı antik kaynaklara göre Mitras kayadan doğdu. Yakındaki bazı kişiler bir tarlada onu taştan çıkardı. Bazı şüpheciler, bu doğumu İsa’nın ahırda doğumuyla ve O’nu ziyarete gelen çobanlarla ilişkilendirmektedir. Bazılar ise Mitras’ın doğumunu ‘bakireden doğma’ olarak tanımlamaktadır. Ancak kayadan doğduğuna inanılan Mitras için böyle bir ifade, gerçeği yansıtmıyor gibi görünmüyor. Çünkü bir taşın bakire olup olmadığı nasıl anlaşılabilir? Kayalar bekâretini nasıl kaybedebilir? Bu tür benzerlikler, Hristiyanların inançlarını paganizmden ödünç aldıkları iddiasını desteklemekten uzaktır.
Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Prof. James Tabor, İsa’nın bakire bir kızdan doğduğuna ve ölümden dirildiğine inanmıyor. Ancak Yeni Antlaşma’daki doğuş hikâyesinin herhangi bir pagan mitinden ne kadar farklı olduğunu görebiliyor:
‘‘Meryem’in beklenmedik şekilde hamile kaldığını okuduğumuzda özellikle anlatıların içindeki gerçekçilik dikkat çekmektedir. Gerçek zamanda ve mekânlarda yaşayan gerçek kişiler olduğu görülüyor. Buna rağmen Antik Yunan ve Roma edebiyatındaki doğum hikâyeleri, efsanevi bir tada sahip. Plutarchus’un Büyük İskender’in doğumuyla ilgili anlatımında, eşi tarafından rahmi mühürlenen Olympia bir yılandan hamile kalmıştır. Ancak hem Matta hem de Luka’da müstakbel eşinin hamile olduğunu anlayan ve bebeğin babası olmadığını bilen bir adamın gerçekçi ve tamamen insani bir hikâyesini okuyoruz. Anlatılanlar mucizevî unsurlara sahip olsa da, doğru görünüyor.’’
İsa ve Mitras arasındaki sözde benzerliklerden bazıları şunlardır:
1-Mitras’ın 12 takipçisi vardı.
Antik sanat eserlerinin bazıları, Mitras’ı 12 yüzle çevrili olarak tasvir etmektedir. Ancak bunların onun ‘öğrencileri’ olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Aslında Mitras’ın sadece Aldebaran ve Antares adlı iki arkadaşı vardı.
2-Mitras, bir aslan ve kuzu olarak tasvir edildi.
Mitras’ı bir kuzu olarak tasvir eden kanıtlanmış hiçbir belge yoktur. Evet, Mitras aslan olarak tasvir edildi. Ancak bir kraliyet hükümdarı için bu tasvir, birkaç yüzyıl önce İsrailliler arasında (Yar. 49:9) yapılmıştı. Yeni Antlaşma yazarları, İsa’yı bir aslan olarak tasvir ederken, tanıdık Yahudi tasvirleri kullanmaktaydı.
3- Mitras, ‘beden ve kan’ terimlerinin kullanıldığı bir yemek sundu.
Bu kelimelerin kullanıldığının en eski kanıtı, Müjde kitaplarının yazılmasından yaklaşık 100 yıl sonrasını göstermektedir. Bu durumda Mitraizm’in ‘beden’ ve ‘kan’ terimlerini Hristiyan inancından ödünç alması daha olası.
4- Mitras, başkaları uğruna kendini feda etti.
Mitras, bir boğayı kurban etme eylemiyle tasvir edilmektedir, ancak kendisi kurban edilmemiştir.
5- Mitras, üçüncü gün ölümden dirildi. Bu diriliş, takipçileri tarafından her yıl anıldı.
Mitras’ın üçüncü gün ölümden dirilmesiyle ilgili herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Güneşle olan ilişkisi nedeniyle, takipçilerinin her yıl yenilenmeyi veya yeniden doğuşu kutlaması olasıdır.
6- Mitras’ın dirilişi Pazar günü kutlandı.
Mitras’ın ve güneşle ilişkili diğer tanrıların takipçileri Pazar günü tanrılarına tapıyorlardı. Bununla birlikte haftanın ilk gününde dirilişin kutlandığına dair Hristiyanlık öncesi dönemden kalan hiçbir kanıt yoktur. Müjde kitaplarında haftanın ilk gününün vurgulanmasının nedeni, Yaratılış 1’de anlatılan Tanrı’nın yaratma işine başlamış olmasıdır. Bunun anlamı, İsa’nın dirilişi aracılığıyla Tanrı’nın yeni bir başlangıca girişmiş olmasıdır.
2- Benzerlik İddiaları, Yeni Antlaşma’nın Tarihsel İddialarını Bazı Hristiyan Uygulamalarıyla Karıştırıyor
Benzerliklerin varlığını savunanlar, bazı Hristiyan geleneklerini Müjde kitaplarında anlatılanlarla tutarlı bir şekilde birleştirmektedir. Örneğin, Hristiyanların Noel’i (Doğuş Bayramı) kutladıkları dönemde pagan bayramlarının da kutlandığı doğrudur. Ancak Yeni Antlaşma’nın hiçbir yerinde İsa’nın doğumu hakkında kesin bir tarih belirtilmez. Doğuş Bayramı’nın kutlanması, İsa’nın zamanından yüzyıllar sonra gerçekleşti.
Hristiyanlar muhtemelen Fısıh Bayramı’ndan dokuz ay sonra, eski bir gelenek nedeniyle kış gündönümüne yakın bir tarih olan Aralık ayı sonlarını doğum tarihi olarak belirledi. Aynı şey, paganizmdeki doğurganlık festivalleri ile Paskalya kutlamaları arasındaki bağlantılar söz konusu olduğunda geçerlidir. Paskalya kelimesi, ölen, dirilen ve göğe yükselen Sümer tanrıçası İştar’dan kökenlenir. Elçilerin İşleri 12:4’teki King James versiyonunun hatalı çevirisi dışında hiçbir Yeni Antlaşma metni, Paskalya’dan bahsetmez. Daha sonra ortaya atılan Paskalya tasvirlerinin Müjde kitaplarıyla hiçbir ilişkisi yoktur.
Benzer şekilde sonradan ortaya çıkan Hristiyan sanatı, özellikle İsa’yı ve Meryem’i tasvir ederken Mısır ve Mitraizm motiflerini birleştirdi. Hristiyan sanatında pagan mitlerinin tasvir edilmesinin Yeni Antlaşma ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu, sadece Hristiyan sanatçıların esin kaynakları seçerken yaratıcı olması anlamına gelebilir.
Paganizm İle Benzerlikler Mevcutsa?
İsa’nın hayatındaki bazı kalıpların, daha önceki bir inançta var olduğunu düşünelim. Bu durum, Hıristiyan inancının tarihsel temelini zayıflatır mı? Asıl soru, Yeni Antlaşma’daki İsa tasvirleri ile pagan mitleri arasında benzerlikler var mı? Olabilir, ancak orijinal bağlamda incelenen benzerliklerin aslında belirsiz ve zayıf olduğunu görebiliriz. Asıl soru şudur: Yeni Antlaşma’da anlatılan olaylar gerçekten yaşandı mı? Yanıtı, Yeni Antlaşma’da anlatılanlar pagan uygulamalarındaki benzerliklerden bağımsızdır. Eski inançlardaki benzerlikler, Yeni Antlaşma belgelerinin gerçekliğini ne ispatlar ne de çürütür. İsa’nın hikâyesi ile önceki inançlar arasında bazı benzerlikler olsa bile, bu durum elçi Pavlus’un veya diğer İncil yazarlarının Hristiyan öğretilerini diğer inançlardan ödünç aldığını göstermez. Bu, Tanrı’nın o kültürdeki insanların anlayabileceği şekillerde kendisini açıklamayı seçtiği anlamına gelirdi. Eğer durum gerçekten buysa, bu sadece ölen tanrılar ve mucizevî doğumlar hakkındaki mitlerin, Tanrı vergisi bir özlemden kaynaklandığını gösterir. C. S. Lewis bu olasılığı ele alarak, ‘‘Yeni Antlaşma’daki şey gerçekten gerçekleşmiştir. Ölen Tanrı, belirli bir yer ve zamanda yaşayan tarihsel bir Kişi olarak gerçekten ortaya çıkar. Ölen tanrı miti ise, efsane ve hayal diyarından tarihin dünyasına iner. Belirli bir tarihte, belirli bir yerde, tanımlanabilir tarihsel sonuçlarla gerçekleşir. Diğer inançlardaki benzerlikler konusunda endişeli olmamalıyız. Eğer benzerlikler görülmeseydi, işte bu bir engel olurdu’’ dedi.
İsa’nın Yeni Antlaşma hikâyesi ile pagan tanrıların mitleri arasındaki benzerlikler söz konusu olduğunda, varsayılan bağlantılar, Hristiyan inancının ödünç alındığını iddia etmek için yeterli değildir. Bazı benzerlikler tartışılmaz olsa bile, bu sadece ‘‘Söz, insan olup aramızda yaşadı.’’ (Yu. 1:14) ayetinde olduğu gibi Tanrı’nın planını bir şekilde uyguladığı anlamına gelirdi.
Hristiyanlık ile paganizm arasında benzerliklerin olduğu ileri sürüldüğünde ne yapılabilir?
- Birincil Kaynaklar Bulunmalı
İstisnalar dışında, birincil kaynaklar, yani pagan uygulamalarını tanımlayan gerçek antik metinler, Yeni Antlaşma ile gerçek benzerlikler taşımaz.
- Varsayılan benzerliğin, Yeni Antlaşma’dan önce mi yoksa sonra mı ortaya çıktığını belirleyin.
Yeni Antlaşma’daki her metin, M.S 1. yüzyılın sonlarına kadar yazıya geçirilmiştir. Benzerlik bu tarihten sonra yazılmış bir metinde geçiyorsa, Yeni Antlaşma yazarlarının ondan alıntı yapmadığı anlamına gelir.
- Sözde benzerliğin Yeni Antlaşma ile mi yoksa Hristiyan gelenekleriyle mi ilişkili olduğunu belirleyin.
Pagan uygulamaları ile sonradan uygulanmaya başlanan Hristiyan ibadeti veya özel günlerin kutlanması arasında benzerlik olabilir. Ancak bu ilişkinin Yeni Antlaşma kayıtlarının tarihsel olarak doğru olup olmadığıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Kaynakça: https://equip.sbts.edu/article/do-the-gospels-borrow-from-pagan-myths/