Milano piskoposu, Kutsal Kitap yorumcusu, siyaset teorisyeni, müzisyen ve öğretmen olan Ambrose, ‘‘Bilgelikten bahsettiğimizde Mesih’ten bahsediyoruz. Erdemden bahsettiğimizde Mesih’ten bahsediyoruz. Adaletten bahsettiğimizde Mesih’ten bahsediyoruz. Gerçek, yaşam ve kurtuluştan bahsettiğimizde, İsa’dan bahsediyoruz’’ sözüyle İsa’nın görevine ve kimliğine atıfta bulundu.
Hristiyan bir ailede dünyaya gelen Ambrose, ilk Latin kilise babasıdır. Papa ve kilise görevlileri, Ambrose henüz çocukken ebeveynlerini ziyaret etti. 30 yaşına gelmeden İtalya’nın kuzey eyaletlerinde valilik yaptı. Görevlendirilmeden önce ona şu öğütte bulunuldu: ‘‘Git, bir yargıç gibi değil, bir piskopos gibi davran.’’
Vali olarak bile ilgilenmesi gereken dini sorunlar vardı. Hristiyanlar ve Ariusçular arasında tartışmalar alevlenmişti. Ancak Ambrose, Ariusçular tarafından bile saygı görüyordu. Milano piskoposu vefat edince Ambrose, gelecek kişinin hizmete atanacağı toplantıya katıldı. Ancak Ambrose, çoğunluk tarafından Milano piskoposu olarak hizmete başlaması istendi. Dini lider olmak istemeyen Ambrose, henüz vaftiz bile edilmemişti! Halk tarafından İmparator Valentinianus’un kararı onaylaması istendi. Ambrose, hizmet etmeyi kabul edene kadar gözaltında tutuldu.
Ariusçular, Ambrose’u piskopos olarak destekleyerek çıkar elde etmeyi umuyordu. Ancak planları kısa sürede suya düştü. Çünkü yeni piskopos Kutsal Kitap’a sadık bir Hristiyandı. Ariusçularla mücadele eden Ambrose, Hristiyan inancı, Enkarnasyonunun Gizemi ve Kutsal Ruh gibi konularda birçok dini eseri kaleme aldı.
Retorik ve hukuk eğitimi alan Ambrose, hem Hristiyan hem de pagan eserler hakkında bilgi sahibiydi. Vaazlarında Philo, Origen ve Basil’in yanı sıra Neo-Platoncu Plotinus’tan da alıntılar yaptı. Vaazları etkileyiciydi. Çilecilik üzerine paylaşımlar yaptı. Etkili bir vaiz olması nedeniyle soylu aileler kızlarının Ambrose’u dinlemesini engelliyordu. ‘‘Roma’dayken Romalılar gibi yaşayın, başka yerdeyken başkaları gibi yaşayın’’ sözüyle ünlüdür.
Yazdığı ilahiler, Batı’daki ayinlerin önemli bir parçası haline geldi. Kilise-devlet ilişkilerine katkıda bulundu. Üç imparatorla mücadele etti ve hepsinden zaferle ayrıldı. Bunun en son örneği İmparator Theodosius ile yaşadıklarıdır. 390 yılında yerel yetkililer Selanik’te bir atlı araba yarışçısını cinsel kimliği nedeniyle tutukladı. Yarışçının kentte tanınan biri olması nedeniyle halk tarafından isyan başlatıldı. Vali ve birkaç yetkilinin öldürülmesi üzerine adam serbest bırakıldı. İntikam almak isteyen İmparator Theodosius ise yeniden araba yarışlarının düzenleneceğini söyleyerek halkı arenada topladı. Ardından kapılar kapatıldı ve üç saat içinde yaklaşık 7bin kişi katledildi.
Ambrose dehşete kapıldı. Theodosius’a tövbe etmesi için mektup yazan Ambrose, ‘‘Size yalvarıyorum ve öğütte bulunuyorum. Bu kadar çok masumun katledilmesinin sizleri kedere boğmaması beni derinden yaralıyor. Şimdi sizi tövbe etmeye çağırıyorum’’ dedi. İmparatorun sunakta diz çöküp tövbe etmeden önce ayine katılması yasaklandı. Theodosius, öğüde kulak verdi ve tövbe etti. Kilise, devlete karşı ilk zaferini kazanmış oldu. Ambrose, Hristiyan bir imparatoru ‘İsa’nın buyruğuyla hizmet eden kilisenin oğlu’ olarak tanımladı. Sonraki bin yıl boyunca seküler ve inançlı yöneticiler, hayatın çeşitli alanlarında kimin egemen olduğunu belirlemek için mücadele etti.
‘‘Ambrose dışında bu isme layık olan bir piskopos tanımıyorum’’ diyen Theodosius, piskoposa hürmet göstermeye devam etti ve yaşamı Ambrose’un kollarında sonlandı. İmparatorun ölümü üzerine Ambrose, ‘‘Onu sevdiğimi ve ölümünün acısını yüreğimin derinliklerinde hissettiğimi itiraf ediyorum’’ dedi. İki yıl sonra Ambrose ağır bir hastalık geçirdi. Bir yazar halkın endişesini, ‘‘Ambrose öldüğünde İtalya’nın yıkılışını göreceğiz’’ sözüyle dile getirdi.
Yaklaşık 23 yıl boyunca Milano piskoposu olarak hizmet eden Ambrose, 397 yılının Paskalya arifesinde yaşama gözlerini yumdu. Sadece bir ismin Ambrose’u gölgede bıraktığı söylenebilir. O kişi, Ambrose’un öğrencisi olan Augustine’dir. Piskoposun ünlü alegorik vaazını dinlemek için 384 yılında Milano’ya giden Augustine, dört yıl sonra Ambrose tarafından vaftiz edildi.
KAYNAKÇA:https://www.christianitytoday.com/history/people/pastorsandpreachers/ambrose-of-milan.html