Yeni Çağ düşüncesine sadece günümüz Hristiyanları değil, geçmişteki Hristiyanlar da maruz kalmıştır. Yeni Çağ’ın tohumu ikinci ve üçüncü yüzyıllarda ortaya çıkan Gnostisizm ile atıldı. Bu düşünceyle mücadele eden imanlılardan biri İskenderiyeli Klement idi.
Yeni Bir Felsefe Anlayışı
Gerçek adı Titus Flavius Klemens olan İskenderiyeli Klement’in Atina’da yaşayan pagan bir ailenin çocuğu olduğu düşünülmektedir. Yunanistan’da, İtalya’da, Suriye’de, Filistin’de ve son olarak İskenderiye’de gerçeği öğrenmeye çalıştı. Orada Hristiyanlığı bilimsel öğretiler ışığında öğreten Pantaenus’un öğretilerinden etkilendi. Yaklaşık 190 yılında kendi okulunu hizmete açtı. Günün kültürel ve felsefi kaygılarını ele alan yeni bir anlayışı ele aldı. Görüşleri üzerine üç kitap yazdı.
Greklere öğütleri, henüz vaftiz olmamışlar için giriş niteliği çalışan bir felsefi çalışmaydı. Klement, insanları ‘‘O halde gerçeğe kayıtsız kalmayı bir kenara bırakalım. Görüş alanımıza sis gibi yayılan cehaleti ve karanlığı ortadan kaldıralım ve gerçek Tanrı’yı görelim’’ sözleriyle teşvik etti. Klement, Hristiyanlığı kabul eden kişilerin eğitimi üzerine düşüncelerini açıkladı. Eğitmen (Logos veya Mesih) tarafından öğretilen belirli görevleri ve ahlak kurallarını özetleyen Klement, ‘‘Eğitim ve disiplindeki sorumluluğumuz, alçakgönüllülük, özgürlük, insan sevgisi ve karşılıksız sevgi üzerine her şeyi öğrendiğimiz Söz’e (Logos) dayanmaktadır’’ dedi.
Miscellanies adlı eseri, Gnostikler için felsefe, etik ve disiplin üzerine talimatlar içeren öğreti niteliği taşır. ‘‘Anlayış ve sezgi sahibi bir kişi Gnostiktir. Onun görevi kötülükten kaçınmak ve korktuğu için iyilik yapmak değil, yalnızca sevgi kaynaklı iyilikte bulunmaktır’’ diyen Klement, dönemin filozoflarına ulaşmaya çalışıyordu. O dönemde Gnostisizm oldukça yaygındı. Hristiyanlığı, insanların anlayabileceği kelimelerle açıklamaya çalıştı.
Zenginlik Sorunu
Tüm zamanını paganlar için harcamayan Klement, kiliseye destek olmaya çalıştı. Tarihin en ünlü vaazlarından biri Klement’e aittir. Kilise tarihinde tekrarlanan ancak Hristiyanların kendi dönemlerinde ilk kez karşılaştıkları bir soruna değindi. İsa’nın zengin bir adamla ilgili benzetmesi ışığında, ‘‘Hristiyanlar servetlerini nasıl kullanmalı?’’ konusu üzerine açıklamada bulunan Klement, ‘‘Bazı mülkler ruhla beraberken, bazıları ruhun dışında yer alır. Ruh tarafından iyi kullanılırsa iyi görünürler, peki ya yanlış kullanılırsa? İsa bizlerden hangisini terk etmemizi istiyor? Rab, yaşamsal araçları değil, bunları kötü işlerde kullanmamıza neden olan şeyleri bir kenara bırakmamızı buyuruyor. Bunlar da ruhun zayıflıkları ve arzularımızdır’’ ifadelerinde bulundu. Kısacası, sorun servetin çokluğu değil, bizlerin tutumudur.
İlk kilise döneminde putperestlikle eş değer sayılabileceği korkusuyla bazı Hristiyanlar resim yapma konusunda tedirgindi. Klement, ibadette görsel sanatların kullanılmasını savundu. Ancak bunu yaparken pagan tanrıların, kılıçların, yayların, kadehlerin ve cinsel ahlaksızlığın tasvir edilmemesi gerektiğini belirtti. Klement, ‘‘Tüm bunların yerine simgeleriniz bir güvercin, bir balık, ya da rüzgarda yol alan bir gemi veya bir müzisyenin liri veya bir geminin çapası olsun. Çizilen bir balıkçı ise, bizlere elçileri ve sudan çıkarılan çocukları hatırlatacaktır’’ dedi.
En eski Hristiyan ilahilerinden biri olan ‘Kurtarıcı İsa ilahisi’, Klement’in eğitiminde yer aldı. En eski versiyonu (1846 tarihli), günümüzde ‘Shepherd of Tender Youth’ olarak söylenmektedir. Orijinal Grekçe’den tercüme edilen üç kıtası, İskenderiye kilisesinin övgü dolu yaşamını ifade etmektedir:
Evcilleşmemiş tayların dizginleri,
Yoldan sapmayan kuşların kanadı,
Gemilerin dümen yekesi,
Kral’ın kuzularının çobanı!
Çocuklarınızı toplayın
Sadelik içinde yaşayanlar.
Kutsallık içinde ezgiler söylesin.
Tüm yüreğinizle kutlayın,
Kötülük bilmeyen bir ağızla,
Çocuklarınıza rehberlik eden İsa’yı!
Klement’in hizmeti, İmparator Septimius Severus’un yönetimi sırasında gerçekleşen zulüm nedeniyle 202 yılında sekteye uğradı. Bölgeyi terk etmek zorunda kalan Klement, Kapadokya’ya yerleşti ve 215 yılında hayatını kaybetti. Ancak Klement’in etkisi son bulmadı. Yaygın inanışa göre, Klement ilahiyatçı Origen’in de öğretmeniydi. Klement’in öğretileri, orta çağ mistisizmini şekillendiren ilahiyatçı Dionysius’u da etkilemiş olabilir. 1700’lerde, John Wesley, Hristiyan mükemmelliğini tanımlamak için Klement’in Gnostik tasvirinden yararlandı.
KAYNAKÇA: https://www.christianitytoday.com/history/people/evangelistsandapologists/clement-of-alexandria.html