İgnatius, hayatını kaybedeceğini biliyordu ve Rab’be kavuşmayı bekliyordu. Kendisi için endişelenen Romalı Hristiyanlara, ‘‘Duyduğunuz sevginiz bana zarar vermesinden korkuyorum. Planladığınız şeylere ulaşabilirsiniz. Ancak sözlerimi dikkate almazsanız, Tanrı’ya ulaşmam güç olacaktır’’ dedi.
İgnatius’un asıl hedefi, ölümünün Rab İsa Mesih’e benzer olmasıydı. Hristiyanlardan imanda sadık kalması için kendisine dua etmelerini istedi. İgnatius, ‘‘Hakkımda sessiz kalırsanız, Tanrı’nın sözü olacağım. Ama bana duyduğunuz sevginin sizi etkilemesine izin verirseniz, insan sesinden başka bir şey olamayacağım’’ dedi.
Dönemin en önemli kiliselerinden biri olan Antakya’nın piskoposu olan İgnatius, zamanın önde gelen Hristiyanlarından biriydi. Antakya aynı zamanda bazı dini tartışmalara da ev sahipliği yapıyordu. İgnatius bölünmeyi ‘kötülüğün başlangıcı’ olarak tanımlayarak kınadı. Yahudi kurallarına uyulmasını talep eden Ebionitler hakkında uyarıda bulunan İgnatius, ‘‘İsa Mesih’in adını ilan edip Yahudilikte yaşamak yakışıksız bir davranıştır’’ dedi. İgnatius, Doketistlere karşı benzer savunmalarda bulundu. Doketistlere göre İsa’nın bedeni gerçek fiziki bir beden olmayıp, bir görümden ibaretti.
Roma tanrılarına tapınmayı reddeden İgnatius, Antakya’dan Roma’ya götürüldü. Yerel kiliselerin önderleriyle tanıştı ve yardımcısı aracılığıyla yedi mektup yazdı. Kilisenin ilk şehitlerinden olan İgnatius, mektuplarıyla yerel kiliseyi teşvik etti. Polikarp’ın Smyrna’daki (İzmir) kilisesine şöyle seslendi: ‘‘İsa Mesih’in Baba’yı takip etmesi gibi, sizler de İsa’yı takip edin. Piskoposun olduğu her yerde insanlar da olsun. İsa Mesih’in olduğu her yerde katolik (evrensel) kilisesi vardır. Piskopos dışında vaftiz töreninin ya da sevgi şöleninin (kilise yemeği) düzenlenmesi uygun değildir.’’ Buyruk oldukça dikkat çekiciydi. Çünkü Kilise ifadesinde ilk kez katolik (evrensel) kelimesi kullanılmıştı.
Ignatius’un ölümü üzerine ayrıntılı bilgilere sahip değiliz. İnancına olan bağlılığı üzerine konuşan Ignatius, ‘‘İsa’nın öğrencisiyim. İsa Mesih’te yaşadığım sürece ateşin veya çarmıha gerilmenin, yırtıcı hayvanların ya da kırılan kemiklerin bedenimde bir hükmü yoktur’’ dedi.
KAYNAKÇA: https://www.christianitytoday.com/history/people/martyrs/ignatius-of-antioch.html