Grekçe’de ‘öğretiş’ anlamına gelen Didake adlı eserin tam ismi, ‘Oniki Elçi’nin Öğretişi’dir. M.S. 75-100 yılları arasında Antakya yakınlarında olduğu düşünülen bir kilise cemaati tarafından yazılan eser, günümüze kadar ulaşmış en eski Hristiyan ibadet kılavuzu olarak kabul edilir.
1.Bölüm:İki Yol ve Birinci Buyruk
İki yol vardır; biri yaşama, diğeri ölüme götürür. Önce seni yaratan Tanrı’yı seveceksin, sonra komşunu kendin gibi seveceksin. Sana yapılmasını istemediğin kötülüğü başkalarına da yapmayacaksın. İşte yaşama götüren yol budur. Bu deyişlerin dersi şudur: Sana lanet okuyanlar için dua et. Düşmanların için dua et. Sana kötülük edenler için oruç tut. Seni sevenleri sevmenin ödülü ne olabilir ki! Tanrısızlar da aynısını yapmaz mı? Senden nefret edenleri sev; o zaman düşmanların olmaz. Nefsin ve dünyanın sunduğu zevklerden sakın.
Sağ yanağına vurana diğer yanağını çevir. İşte o zaman kusursuz olursun. Seni bir mil yol yürümeye zorlayan kişiyle iki mil yol yürü. Mintanını almak isteyene abanı da ver. Biri senden bir şey almışsa onu geri isteme, çünkü buna hakkın yoktur. Senden isteyene ver ve karşılığında bir şey isteme, çünkü Babamız Tanrı’nın isteği bize verilen lütufları herkesle paylaşmamızdır. Bu emir uyarınca verene ne mutlu; çünkü o kişi masumdur. Alan kişinin vay haline! Yaşamak için buna ihtiyacı varsa o kişi masumdur. Fakat ihtiyacı yoksa bunun hesabını verecektir. Bunu hangi nedenle ve hangi amaçla aldığını belirtmesi gerekir. O kişi hapse atılarak durumu incelenecektir. Son kuruşuna kadar hesabını vermedikçe oradan çıkmayacaktır. Bu durumla ilgili şöyle bir atasözü vardır: Kime vereceğine emin olmak için, elin terleyene kadar sadakayı elinde tut.
2.Bölüm: İkinci Emir ve İğrenç Günahlara Yasak
Öğretide yer alan ikinci emir şu şekildedir: Öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, oğlancılık yapmayacaksın, zina etmeyeceksin, hırsızlık yapmayacaksın, sihre başvurmayacaksın, büyücülük yapmayacaksın, bir çocuğu kürtajla ya da doğduktan sonra öldürmeyeceksin. Komşunun malına göz dikmeyeceksin, ant içmeyeceksin, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kötü konuşmayacaksın, kin tutmayacaksın. İkiyüzlü olmayacaksın, konuşmanda hilekâr olmayacaksın. Bir öyle bir böyle konuşmak insanı gerçekten ölüme götüren bir tuzaktır. Konuşman boş veya aldatıcı olmayacak, söylediklerini eylemlerle yerine getireceksin. Açgözlü, zorba, ikiyüzlü, kötülük yapmaya yatkın, kendini beğenmiş olmayacaksın. Komşuna karşı kötülük etmeye niyetlenmeyeceksin. Hiç kimseden nefret etmeyeceksin ama bazı kişileri uyaracaksın; kimileri için dua edeceksin, kimilerini de kendi hayatından çok seveceksin.
3.Bölüm:Diğer Günahlara Yasak
Çocuğum, her tür kötülükten ve kötüye benzeyen her şeyden kaç. Sinirlenmeye yatkın olma, çünkü öfke cinayete yol açar. Kıskanç, kavgacı, kolayca sinirlenen biri olma; çünkü bunlar cinayetlere neden olur. Çocuğum, şehvetli olma; çünkü şehvet fuhuşa yol açar. Edepsizce konuşan veya insanlara tepeden bakan biri olma, çünkü bunlar zinaya neden olur. Çocuğum, bâtıl alametlere odaklanma; çünkü bu putperestliğe yol açar. Büyücü, astrolog, şifacı olmayı veya bu uygulamalara başvurmayı reddet; çünkü bütün bunlar putperestliğe neden olur.
Çocuğum, yalancı olma; çünkü yalan söylemek çalmaya yol açar. Paraya düşkün olma, kendinle övünme; çünkü bütün bunlar hırsızlığa neden olur. Çocuğum, mırıldanma; çünkü bu küfür etmene yol açar. İnatçı olma ve kötü düşünme, çünkü bütün bunlar Tanrıya karşı küfürlere neden olur. Tersine, yumuşak huylu ol; çünkü yumuşak huylu olanlar yeryüzünü miras alacaklar. Sabırlı, merhametli, dürüst, nazik, iyi ol; teslim aldığın sözlere saygı duy. Kendini yüceltmeyeceksin, kendine fazla güvenmeyeceksin. Canını kendini beğenmiş insanlarla bağlama. Adil ve yumuşak huylu olanlarla birlikte ol. Tanrı’nın iradesi dışında hiçbir şeyin gerçekleşmediğini bildiğin için, sana olan her şeyi iyilik olarak kabul et.
4.Bölüm:Çeşitli Kurallar
Çocuğum, sana Tanrı’nın sözünü açıklayan kişiyi gece gündüz anımsa; Ona Rab’be gösterdiğin saygıyı göster; çünkü Rab’bin buyrukları nerede dile getiriliyorsa, Rab oradadır. Her gün Tanrı kutsallarının yakınlığını ara, öyle ki onların sözünde esenlik bulasın. Ayrılığı arzu etme; aksine, tartışan kişileri barıştırmaya çalış. Adil bir şekilde yargıla. Günahları kınama konusunda insanlar arasında ayrım gözetme. Nasıl davranacağın konusunda kararsız olmayacaksın. Almak için elini uzatma, vermek için elini geri çekme. Elinde varsa ver ki, günah borcunu böylece ödemiş olursun. Vermek için tereddüt etmeyeceksin; verince de mırıldanmayacaksın, çünkü böylece ödüllendirecek olanı tanıyacaksın. İhtiyacı olan birisine sırtını çevirme; aksine, her şeyini kardeşinle paylaş ve ‘‘bu benimdir’’ deme. Eğer ebedi şeylerde paydaş olacaksak, ölümcül olan şeylerle paydaş olmamız gerekmez mi? Elini oğlun ve kızından esirgeme; genç yaşlarında onlara Tanrı korkusunu öğret. Seninle aynı Tanrı’ya umutlarını bağlamış uşaklarına karşı sinirli bir biçimde kendini empoze etme. Yoksa hem onların hem de senin üzerinde egemen olan Tanrı’ya saygılarını yitirebilirler. Çünkü Rab insanları dış görünüşe göre çağırmaz, Ruh’un hazır kıldığı insanları çağırır. Ve siz uşaklar, Rab’be tabi olduğunuz gibi efendilerinize de tevazu ve tam bir saygınlıkla tâbi olacaksınız. Rab’bin hoşlanmadığı her tür şeyden ve ikiyüzlülükten tiksineceksiniz. Hiç bir şekilde Rab’bin buyruklarından uzaklaşma; teslim aldığın şeyleri ne bir şey katarak ne bir şey çıkartarak koru. Kilisede günahlarını itiraf edeceksin ve kirli bir vicdanla dua etmeye kalkışmayacaksın. İşte bu, yaşam yoludur.
5.Bölüm:Ölüme Götüren Yol
Ölüme götüren yol şudur (öncelikle bu kötü ve lanetlenmiş bir yoldur): Cinayet, zina, şehvet, fuhuş, hırsızlık, putperestlik, sihir, büyü, yalan yere tanıklık, ikiyüzlülük, aldatıcı bir yüreğe sahip olmak, kandırmak, kibir, fesat, küstahlık, açgözlülük, edepsiz konuşmalar, kıskançlık, gurur, aşırı özgüven, kendini yüceltmek, böbürlenmek, iyi olanı zulmetmek, gerçekten nefret etmek, yalanı sevmek, sâlih yaşamanın getireceği ödülü bilmemek, iyi olana veya adil yargıya bağlanmamak, iyi olanı değil de kötü olanı arzulamak; sabır ve yumuşak huyluluğa sırt çevirmek, boş şeyleri sevmek, intikam peşinde koşmak, yoksullara merhamet etmemek, acı içinde olana yardım etmemek. Bunu yapanlar kendilerini yaratan Rab’bi tanımıyorlar. Onlar; çocuk katilleri, Tanrı’nın yaptıklarını yıkan, zavallılara sırtını dönen, sıkıntılı olanları kederlendiren, zenginleri savunan, yoksulları adaletsiz bir şekilde yargılayan, tamamıyla günahkâr insanlardır. Çocuklarım, kendinizi bu gibi insanlardan uzak tutun!
6.Bölüm: Sahte Öğretmenlere Ve Putlara Sunulan Yiyeceklere Karşı
Kimsenin seni bu öğretiş yolundan çıkarmamasına dikkat et; çünkü diğer yollar Tanrı’nın öğretişlerini sunmazlar. Eğer Rab’bin sana sunduğu tüm bu yükü taşıyabilirsen eksiksiz olacaksın; taşıyamazsan elinden geleni yap. Yiyecek konusuna gelince, taşıyabildiğin yükü taşı; fakat putlara sunulan yiyecekler karşısında çok dikkatli ol, çünkü bu kurbanlar ölü tanrıların onuruna yapılan bir ibadettir.
7.Bölüm:Vaftizle İlgili
Vaftiz konusuna gelince, şu şekilde vaftiz edin: Bu öğretişleri paylaştıktan sonra Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına akan suda vaftiz edin. Akan suyunuz yoksa başka bir suda vaftiz edin. Soğuk su bulamazsanız sıcak suda vaftiz edin. Bu da mümkün değilse vaftiz olacak kişinin başına üç kez su dökerek Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına vaftiz edin. Vaftiz töreninden önce vaftiz eden, vaftiz olacak ve oruç tutabilecek başka kişiler oruç tutsun. Ancak vaftiz olacak kişiye vaftizden önce bir ya da iki gün oruç tutmasını buyurun.
8.Bölüm:Oruç ve Dua (Rab’bin Duası)
İkiyüzlülerle birlikte oruç tutmayın, çünkü onlar haftanın ikinci ve beşinci gününde oruç tutarlar. Siz haftanın dördüncü günü ve hazırlık gününde oruç tutun. İkiyüzlüler gibi dua etmeyin, Rab’bin İncil’de belirttiği gibi dua edin, yani şu şekilde: “Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de senin istediğin olsun. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik sonsuzlara dek senindir.”
Günde üç kez bu şekilde dua edin.
9.Bölüm: Rab’bin Sofrası
Rab’bin Sofrası konusuna gelince, şu şekilde şükredin; Önce şarap için: “Babamız, oğlun İsa aracılığıyla bize tanıttığın Davut’un kutsal bağı için sana şükrediyoruz; Yücelik sonsuza dek senin olsun!”
Sonra parçalanan ekmek için: “Babamız, oğlun İsa aracılığıyla bize verdiğin yaşam ve bilgiler için sana şükrediyoruz. Yücelik sonsuza dek senin olsun! Bu parçalanan ekmek bir zamanlar nasıl tepelerin üzerinde dağılmış olup da bir tek ekmeği oluşturmak suretiyle toplandıysa; aynı şekilde Kilisen dünyanın dört bucağında egemenliğinde toplansın. Çünkü güç ve yücelik Mesih İsa aracılığıyla sonsuzlara dek senindir.”
Rab’bin adına vaftiz olanların dışında evkaristiya sofrasından hiç kimse yemesin ve içmesin. Çünkü bununla ilgili Rab şöyle demiştir: “Kutsal olanı köpeklere vermeyin.
10.Bölüm: Rab’bin Sonrası Dualar
Karnınızı doyurduktan sonra şu şekilde şükredin: “Kutsal Baba, yüreklerimize yerleştirdiğin kutsal adın ve oğlun İsa aracılığıyla bize açıkladığın ebedî hayat, iman ve bilgi için sana şükrediyoruz; Yücelik sonsuza dek senindir! Sen, her şeye kadir Efendimiz, her şeyi kendi şanın için yarattın. Sana şükretmeleri ve zevk almaları için insanlara yiyecek ve içecek verdin. Ama bizlere oğlun İsa aracılığıyla bolca ruhsal yiyecek ile içecek sağladın ve ebedî hayatı bizlere bağışladın. Her şeyden önce gücün için sana şükrediyoruz; yücelik sonsuza dek senindir! Rab, kiliseni anımsa. Kiliseni tüm kötülüklerden kurtar ve sevginle kusursuz kıl. Dünyanın dört bucağından kutsanmış bir vaziyette kiliseni topla ve önceden hazırlamış olduğun egemenliğinin içine al; çünkü güç ve yücelik sonsuza dek senindir. Lütfun gelsin, dünya ise geçip gitsin. Davut’un Tanrı’sına Hozana! Kutsal olan varsa gelsin; kutsal olmayan tövbe etsin. Maranata! Amin! (Kilisedeki) peygamberler Tanrı’ya olan şükranlarını istedikleri gibi ifade etsinler.
11.Bölüm: Öğretmenler, Elçiler ve Peygamberler Hakkında
Biri gelip de size şimdiye dek söylediklerimize uygun bir biçimde öğretirse onu aranızda kabul edin. Fakat öğretmen bu öğretiden sapıp mahvoluşa sürükleyen başka bir öğreti sunuyorsa onu dinlemeyin. Öğretmen size Rab’bin doğruluğunda ve bilgisinde büyümeniz amacıyla öğretiyorsa, onu Rab’bi karşılar gibi karşılayın. Elçilere ve peygamberlere ise İncil’de buyrulduğu gibi davranın. Size gelen her Elçiyi Rab’bi karşılar gibi karşılayın. Elçi sizde bir veya iki günden fazla, üçüncü bir gün kalırsa; bilin ki bu kişi sahte bir peygamberdir. Sizden ayrıldığında Elçi yolculuğuna yetecek kadar ekmek dışında bir şey almaz. Sizden para istiyorsa, bilin ki o sahte bir peygamberdir. Kutsal Ruh’un yönlendirişiyle konuşan peygamberi sınamayacaksınız ve yargılamayacaksınız. Her günah bağışlanacaktır; ama bu günah bağışlanmayacaktır. Ruh esiniyle konuşan her insan peygamber değildir; eğer ki Rab’bin erdemlerini sergiliyorsa o kişi peygamberdir. Böylelikle sahte peygamberleri gerçek peygamberlerden eylemleriyle ayırt edeceksiniz. Ruhun yönlendirişiyle bir ziyafet kurulmasını buyuran peygamber o sofradan yemek yemez, aksini yapan sahte bir peygamberdir. Gerçeği öğreten herhangi bir peygamber, öğrettiklerini uygulamıyorsa, kendisi sahte bir peygamberdir. Kendini kanıtlamış bir peygamber kilisenin gizemlerini uygulayıp da, yaptığı şeyleri başkalarına yapmayı öğretmiyorsa sizin tarafınızdan yargılanmayacak; onun yargısı Tanrı’ya aittir. Eski dönemlerin peygamberlerine de aynısı olmuştur. Size ruh esiniyle “Bana para ya da başka bir şey ver” diyeni dinlemeyeceksiniz. Fakat ihtiyacı olan başka insanlar için sizden bir şey dilerse, onu hiç kimse yargılamasın.
12.Bölüm: Hristiyanların Karşılanması
Rab’bin adıyla ziyaretinize gelen herkesi kabul edin, sonrasında niyetini hikmetli bir şekilde yoklayın; çünkü sağınızı solunuzu ayırt edebilecek durumdasınız. Size uğrayan kişi bir yolcu ise, elinizden geldiğince kendisine yardımcı olun; fakat sizinle iki veya üç günden fazla kalmamalı. Sizinle kalmak istiyorsa ve bir mesleği varsa, bırakın da çalışsın ve yesin. Fakat anlayabildiğiniz kadarıyla bir mesleği yoksa, bir Hristiyan olarak bu kişinin aranızda başıboş yaşamasına müsaade etmeyin. Çalışmayı reddediyorsa; bu kişi Mesih İsa’nın ismini çıkar amacıyla kullanmaktadır. Böyle kişilerden uzak durmaya dikkat edin.
13.Bölüm: Peygamberlerin Desteklenmesi
Aranıza yaşamayı arzulayan her gerçek peygamber yiyeceğini hak etmiştir. Aynı şekilde gerçek bir öğretmen, herhangi bir işçi gibi, yiyeceğini hak etmiştir. Harman yeri, şarap teknesi, öküz ve koyunlardan elde ettiğiniz ilk ürünleri alıp peygamberlere takdim edeceksiniz çünkü onlar baş kâhinlerinizdir. Fakat aranızda bir peygamber yoksa, bunları yoksullara dağıtın. Eğer hamur işi yapıyorsanız, ilk yaptıklarınızla buyruğa uygun olarak bağışta bulunun. Aynı şekilde, bir şarap veya yağ kavanozu açtığınızda bunlardan çıkan ilk ürünleri ayırın ve peygamberlere verin. Elde ettiğiniz paraların, giysilerin ve sahip olduğunuz her şeyin ilkini size nasıl uygun geliyorsa kenara ayırıp buyruğa uygun olarak bağışlayın.
14.Bölüm: Rab’bin Gününde Ayin
Rab’bin gününde her toplandığınızda ekmeği bölün ve günahlarınızı itiraf ederek şükranlarınızı sunun; öyle ki ibadetiniz saf olsun. Fakat dostuyla bir anlaşmazlığı olan kişi söz konusu kişiyle barışıncaya dek sizinle bir araya gelmesin; öyle ki sunduğunuz kurban kirlenmesin. Çünkü Rab bu konuyla ilgili şöyle demiştir: ‘‘Bana her yerde daima temiz sunular sunun. Çünkü ben büyük Kralım, diyor Rab. Adım uluslararasında hayranlıkla anılacak.’’
15.Bölüm: Episkopos ve Diyakozlar
Rab’be layık olan episkopos ve diyakozları kendi içinizden seçin. Bu kişiler yumuşak huylu olup para sevdalısı olmamalılar. Denenmiş ve dürüst olmalılar; çünkü bu kişiler cemaatinizde peygamberlerin ve öğretmenlerin görevlerini üstlenecekler. Bundan dolayı onları göz ardı etmeyin; çünkü onlar peygamber ve öğretmenlerle birlikte saygıya layık kişilerdir. Birbirinizi İncil’de buyrulduğu gibi öfkeyle değil esenlik içerisinde uyarın. Başkasına karşı kötü davranan biriyle tövbe etmedikçe hiç kimse konuşmasın ve dinlemesin. Dualarınız, sadakalarınız ve bütün eylemleriniz Rabbimizin Müjdesine uygun olsun.
16.Bölüm: Son Hatırlatmalar ve Rab’bin Gelişi
Hayatınız pahasına dikkatli olun ki kandilleriniz sönmesin ve kuşağınız gevşemesin. Hazır olun, çünkü Rab’bin döneceği saati bilmiyorsunuz. Sık sık bir araya gelin ve ruhunuza faydalı olan şeylerin ardınca gidin. Aksi takdirde iman hayatınız size hiçbir şey kazandırmayacak ve son günlerde eksiksiz olmayacaksınız. Son günlerde sahte peygamberler ve sapkınlar çoğalacak. Koyunlar kurtlara, sevgi nefrete dönüşecek. Yolsuzluğun çoğalmasıyla bu kişiler birbirlerinden nefret edip birbirlerini ele verecekler. Sonra dünyayı aldatacak olan kişi kendini Tanrı Oğlu olarak tanıtacak. Belirtiler ve harikalar yapacak ve dünya onun ellerine teslim edilecek. Çağlar boyu görülmemiş kötülükler işleyecek. Sonra, insanoğlu deneme ateşine tabi tutulacak. Birçoğu tökezleyecek ve helak olacak ama imanda dayanıklı olanlar bu lanetten lanetli olan kişi tarafından kurtarılacak. Ondan sonra gerçeğin belirtileri görünecek: İlk olarak göklerin açılması, ardından borazanın sesi ve işareti, son olarak, ölülerin dirilişi – ama herkesin değil. Denildiği gibi: “Rab bütün kutsallarıyla gelecek.” Sonra dünya gökyüzündeki bulutların üzerinde gelen Rab’bin gelişine şahit olacak.
KAYNAKÇA: https://www.earlychristianwritings.com/text/didache-roberts.html